Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

279 TBB Dergisi 2018 (139) Salimya GANİYEVA avukatlık mesleğini icra etmek için ikamet izni süresinin uzatılması istemli başvurusunun reddine yönelik 6 Mayıs 2008 tarih ve 12036- 82591 sayılı İçişleri Bakanlığı işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. Kişinin Türk soylu olduğu ile ilgili Danıştay kararına göre: “Uyuşmaz- lığın çözümünde davacının Türk soylu olup olmadığı hususu önem taşıdığın- dan, bu konunun açıklığa kavuşturulması amacıyla Danıştay 10. Dairesi’nce verilen 17.11.2009 tarih ve E:2009/13017 sayılı ara kararıyla, davacının Türk soylu olduğu hususunda bir duraksama bulunup bulunmadığı sorulmuş; da- valı İçişleri Bakanlığı tarafından ara kararına verilen cevapta; 1989 yılında Üsküp Başkonsolosluğu’nca, davacı ve ailesinin serbest göçmen olarak ülke- mize kabul edilip edilmeyeceğinin tespiti için yapılan mülakatta, davacının ve ailesinin Türk asıllı, Türk kültür ve geleneklerine bağlı olduğu, Türkçe konuştukları hususlarının tespit edildiği, bu nedenle ülkemize serbest göçmen olarak kabul edildikleri, dolayısıyla davacının, Türk soylu olmasının kuvvet- le muhtemel olduğu belirtilmiştir. Buna göre; 2527 sayılı Yasa, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre “özel yasa” niteliğinde olduğundan, Türk soylu olduğu kanaatine varılan davacının Türkiye’de avukatlık mesleğini icra et- mesine -vatandaşlık koşulu bakımından- yasal bir engel bulunmamaktadır” 78 . Karardan da anlaşıldığı üzere, Türk soyluluğun tespitine yönelik mevzuattaki yasal prosedüre yer verilmediği ve yalnızca 1989 yılında davacı ve ailesinin Üsküp Başkonsolosluğunca mülakata tabi tutulup, bunların ülkeye serbest göçmen 79 olarak kabul edildiklerinden hareket- le, yetkili makamca davacının “ kuvvetle muhtemel” Türk soylu olduğu- na kanaat getirilmiştir. Oysaki söz konusu olayda serbest göçmen statü- sünün tanınıp tanınmayacağı o tarihlerde yürürlükte olan 1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân Kanunu’na 80 göre sonuçlanmalıydı. Türk soylulukla ilgili Danıştay’ın 2016 tarihli üçüncü kararı 81 in- celendiğinde ise, bu karara konu olan uyuşmazlıkta yine Türk soylu 78 Bkz. Danıştay 10. Daire 2009/13017 E, 2010/2113 K, T. 24.03.2010; bkz. dip.77. 79 Türk hukukunda “göçmen” statüsünde kabul olan kişinin Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olduğu kabul edilir ve fakat bu yönde Türk yetkili makamları ka- rar vermektedir. Bkz. mülga 2510 sayılı İskân Kanunu m.3 (RG.21.06.1934-2733); 5543 sayılı İskân Kanunu, m. 7. Danıştay kararından anlaşıldığı üzere, kişinin, göçmen veya Türk soylu olduğu yönünde Türk yetkili makamlarca yasal prose- düre göre karar verilmemiştir. 80 RG. 21.06.1934-2733. 2510 sayılı İskân Kanunu’nun 3. madde hükmü ile göçmen (muhacir) kabulü düzenlenmişti. 81 Danıştay 10. Daire 2016/390 E, 2016/1209 K, T. 09.03.2016; Karar için bkz. UYAP Bilgi Bankası; HukukTürk.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1