Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

290 Çevresel Göç ve Çevre Göçmenleri Sorununun Çevre Hukukundaki Yeri rarsızlık ve bunun çevresel nedenleri) ya da somut bazı çevre sorun- larıyla (çölleşme, ormansızlaşma, kuraklık) bağlantılı olarak irdelen- diği görülür. Böylece sorun, insan yaşamında karşılaşılan, diğer genel ya da özel sorunların bir parçası ya da sonucu olarak dolaylı şekilde ele alınmıştır. Sorunu , doğrudan değil de başka sorun alanlarıyla iliş- ki bağlamında ele alma şeklindeki bu yaklaşımın ana nedeninin, çev- re sorunsalının “diğer sorun alanlarını da nedensel olarak etkileyen, kapsamlı ve bütüncül bir boyut taşıdığının”, o dönemlerde yeterince algılanamaması olduğu söylenebilir. “Önemli çevre sorunları yaşayan bir ülke olmasına karşın, 1991’de Endonezya’daki göçün birdenbire artışının nedenleri araştırılırken, önde gelen bir nüfus bilimcinin bile istihdam bağlantılı güdüleri ana etken olarak görebilmesi” 5 de bu bağ- lamda örnek olarak verilebilir. Ayrıca, başlangıçta, iklim değişikliğinin de başlıbaşına önemli bir sorun olarak değil, diğer genel ve geleneksel sorunların bir parçası olarak ele alınması da diğer bir örnektir. Yukarıdaki yaklaşımda, sonraki yılların çalışmalarında, özellik- le yukarıda belirtilen El-Hinnawi ve Myers’in da katkılarıyla gözle- nebilen olumlu (doğrudan soruna odaklanma anlamında) farklılıklar olacaktır. Bu her iki yazarın, vurguladıkları somut konuların (çevre mültecisi kavramı ve bunların sayılarına ilişkin ürkütücü rakamlar) dı- şına uzanan bir katkıları da ele aldıkları konuların genel çerçevesini de ortaya koymalarıdır. Myers’in, çözüm açısından “önleyiciliği” vurgu- laması ve “sorun büyüdükçe politik çözümlerin yeterli olmayacağına” işaret etmesi 6 bu bağlamda önemli bir saptamadır. Bu durum, esasında bütün bu bilimsel ve olgusal sürecin, “çevre sorunsalının, ulusal, böl- gesel ve küresel ölçeklerde “farkedilip algılanması ve çözümü sürecin- deki” “dönemsel gelişmelerle” doğrudan bağlantısının bir sonucudur. Bu dönemsel gelişmeler de Birleşmiş Milletler düzeyindeki çevreye ilişkin önemli toplantıların tarihlerine denk gelen, onar yıllık süreçleri içermektedir. 7 İşte bu süreçte çevresel felaketlerin çarpıcı örneklerinin 5 Graema Hugo’dan (“Population Movemens in Indonesia”-paper delivered at the International Conference on Migration, Singapore, 1991-) aktaran Suhrke, s. 475. 6 Myers, “Environmental .. “, s. 175-176. 7 Bu dönemsel gelişmeler, Birleşmiş Milletler çatısı altında 1972, 1982, 1992,2002, 2012 yıllarında düzenlenen çevre konferanslarında benimsenen belgelerin ve bunların uygulanmasının ışığında yön almıştır. Siyasal iktidarları (hükümetleri) ve bunların arkasındaki iş çevrelerini bu konferanslara zorlayan itici güç, “çevre felaketleri, çevreciler ve bilim insanları üçgenindeki” etkileşimdir. Bu yorum ve

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1