Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

303 TBB Dergisi 2018 (139) Nükhet YILMAZ TURGUT III. KAVRAM VE TANIM KARMAŞASI A. Kavram Çokluğu Kavram-terim ve tanım konusu, sorunun hem esasında ve ortaya konulmasındaki hem de çözüm girişimlerindeki tartışmanın odağını oluşturmuştur. Bu olgu, Avrupa Birliği’nde ve uluslararası düzeyde, soruna henüz hukuki bir çözüm bulunamamasının da temel etkeni ola- rak gösterilmektedir ki bu sav, devletler ile bölgesel ve evrensel siyasal otoritelerin ve uluslararası iş ve finans çevrelerinin gerçek iradeleri ( so- runu çözmeye ne ölçüde ciddi ve istekli oldukları) açısından tartışma- ya açıktır. Kavram ve tanım karmaşası, sorunun nedenleri ve boyutları bakımından kapsamlı oluşunun beraberinde getirdiği bir sonuçtur. Günlük söylemde mülteci ve göçmen kelimeleri, aralarındaki pozi- tif hukuktan kaynaklanan ince ayırım dikkate alınmadan, birbirlerinin yerine kullanılabilmekte ve bunda da bir olumsuzluk görülmeyebil- mektedir. Ancak, ortada hukuki ve politik açılardan çözülmesi gerekli bir sorun söz konusu olunca, ilk planda, kavramın netleştirilmesi ge- rekli olmaktadır. Konuyu inceleyenlerin de hangi kavramı neden kul- landıklarını belirtmeleri bu bağlamda önem taşımaktadır. Ancak bu makaleyi yazmak için incelenen kaynaklardan gözlenen durum, böyle bir belirtmeyi herkesin yapmadığı, hatta göçmen ve mülteci dışında yeni sözcüklere de başvurulduğudur. G öç e zorlanmışlar ve zorunlu göç (forced migrants and forced migration) ile yerinden olmuş-edilmiş- insanlar ve yerinden olma-edilme- (displaced persons and displacement), kullanılan diğer kavramlar arasındadır. Yerinden olma kavramı, çoğunlukla, sade- ce zorlanma durumlarını göstermek için dar anlamda kullanıldığı hal- de, zorla yerinden edilme ( forced displacement ) sözcüğünün de kullanıl- ması, kavram çokluğu ile birlikte karmaşayı da artırmaktadır. Bütün bu sözcüklerin başlarına getirilen kelimeler de birbirinden farklıdır (çevresel, ekolojik ve iklim). Bunlardan iklim sözcüğü; çevresel bozul- manın olumsuz örneklerinin, yoğun şekilde, bu soruna bağlı olarak gözükmesi nedeniyle ve bu konunun küresel gündemin temel uğra- şı haline gelmesine koşut olarak son yıllarda, fazlasıyla kullanılır ol- muştur. Özellikle, insan faaliyetlerinin iklim değişikliğini tetikleyen etkenler arasındaki payının, Birleşmiş Milletler düzeyinde, 44 net şekil- 44 Bu olgu 2015’deki bir raporda da açıkça vurgulanmıştır. IPCC, Synthesis Report, s. 2.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1