Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

312 Çevresel Göç ve Çevre Göçmenleri Sorununun Çevre Hukukundaki Yeri düzenleme alanının darlığı ve geniş yoruma yeterince kapı açmayan uygulamalar nedeniyle, bu sözleşme insan haklarının genel ve kap- samlı alanı içinde sınırlı bir yer tutmaktadır. MS’nin çözüm çabaların- da, ilk akla gelmesinde, çevresel göç ve çevre göçmenleri için “mülte- ci” sözcüğünün, bilinçli bir şekilde, kullanılmasının da etkisi olmuştur. Nitekim gerektiği gibi geniş yorumlandığı takdirde, MS’nin çevre göç- menlerinin mağduriyetlerini gidermek için de uygulanabileceğini ör- neklerle ve kapsamlı bir şekilde ortaya koyan Cooper da makalesinin başlığında mülteci kelimesini kullanmıştır. 67 MS’nin 68 hükümlerine göre, mülteci kavramı kendi ülkesinden ayrılıp başka ülkelere gidenleri göstermekte olup, bu ayrılmanın da zorunluluktan doğmuş olması gerekir. Ayrılma zorunluluğu, devletin bizzat uyguladığı, önlemediği ya da önleyemediği bir baskıya maruz kalma korkusuna bağlanmış; bunun nedenleri olarak da ırk, din, belli bir sosyal gruba mensup olma, tabiiyet ve siyasal düşünce gösterilmiş- tir. Ayrıca, burada, ülkesini terk eden kişinin, duyduğu korku yüzün- den, ülkesinden koruma istemeye isteksiz olması ya da buna muktedir olamaması da söz konusudur. 69 Böylece, ülke içinde başka bir yere git- me durumunda kalanlar, isteyerek gidenler ve çevresel nedenlerle göç edenler, MS’nin açık hükümleri ve sözsel yorumu karşısında, mülteci kavramının yasal tanımının dışında kalmaktadırlar. MS’nin mülteci hukukunda yerleştirilmiş dar kapsamı, onu, özel- likle, “baskı-zulüm-“ ( persecution) sözcüğü başta gelmek üzere, un- surlarının yorumu yoluyla, çevre göçmenleri alanında uygulama ça- balarını engellememiştir. Bu bağlamda göç durumuna yol açan kimi çevresel nedenlerin devletin bilinçli bir politikasından (kasıtlı bir tu- tum ya da ihmal) doğup doğmadığı sorgulamasından hareket edilmiş 67 Bkz. Cooper, s.486,501-526 (1998’de yazılan ve sonraki çalışmalarda da kendisine sıklıkla gönderme yapılan bu kapsamlı makalenin “öğrenci makalesi” olduğunu belirtmek gerekir). 68 Sözleşme 1951’de, dönemin (İkinci Dünya Savaşı sonrası) koşullarına yanıt ver- me sürecinde hazırlanmış olup, uygulanma zamanı açısından getirdiği sınırlama, 1967’de kabul edilen Protokol (Protocol Relating to the Status of Refugees to the 1951 United Nations Convention Relating to the Status of Refugees) ile kaldırıl- mıştır. 69 Cooper’dan sonraki tarihlerde, Mülteci Sözleşmesindeki tanımın unsurlarının, çe- şitli ülkelerin uygulamaları da dikkate alınarak yapılan geniş açıklaması için bk. Falstrom, s. 8-1 5. Ayrıca bkz. Warren, s. 2114-2117; Williams, s.507-510. Türkçe bir kaynak için bkz. Ekşi, s.15-17.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1