Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

331 TBB Dergisi 2018 (139) Nükhet YILMAZ TURGUT önemli etkisi, sorunun makro boyutu için temel çözüm olan önleyicili- ğin gerçekleştirilememesidir. İklim sözleşmelerinin sorunun makro boyutundaki önleme ama- cını gerçekleştirme açısından bir umut, halen dünyanın birçok yöre- sinde açılmış olan ve “iklim davaları” olarak adlandırılan davalarda, mahkemelerin, devletlerin seragazı emisyonlarını önleme ve azaltma- daki özen yükümlülüklerini yerine getirmediklerini kabul edip onları bu yönde harekete zorlamalarıdır 118 . 2. Çevre Hakkını Dayanak Alma Çok sayıda ülkenin anayasasında, çevre konusunda hak, ödev ya da rehber ilke şeklindeki düzenlemeler mevcut olup, bunlar çevre hu- kukunun temel yasal dayanağı olarak işlev görmektedir. Uygulamada, hemen her somut çevre sorunun çözümü için kendilerine başvurulan bu düzenlemeler, geleneksel insan haklarından farklı ve hukukun ge- leneksel esaslarını, çevre hukukunun özgünlüğü çerçevesinde sorgula- yan, genişletici ve amaçsal yorumlara konu yapılmaktadır. Bu yüzden bu tür hükümlerin, özellikle “çevre hakkı” şeklinde bir düzenlemenin, uluslararası ölçekte kabulünün çevresel göç ve çevre göçmenleri için de çözüm sağlayacakları kuşkusuzdur. Ne var ki, 1970’den beri göste- rilen yoğun çabalara karşın, BM düzeyinde ve Avrupa ölçeğindeki in- san haklarına ilişkin temel-genel- sözleşmelerde bu hakka ve bu konu- da herhangi bir hükme henüz yer verilmemiştir. Yine de bu olumsuz gerçek bu konudaki çabaları baltalamamıştır. Aksine, anayasalardaki düzenlemeler ve bunların mahkemelerce yorumuyla geliştirilen içti- hatlar da dayanak alınmak suretiyle, çevre hakkının evrensel düzeyde kabulüne ilişkin isteklerin, hazırlanan projeler şeklinde, BM düzeyin- deki toplantılarda sunulmasına hız verilmiştir. Bu bağlamda önemli bir yenilik, mevcut sözleşmelere hüküm eklenmektense konuya ilişkin başlıbaşına bir sözleşme yapılmasıdır. Bu yeniliğin işlevsellik açısın- dan önemi, böyle bir metnin çevre hukukunun çevre hakkını yakından ilgilendiren ve onun uygulanmasında işlev görecek bütün esaslarını 118 Bu bağlamda, devletlerin özen yükümlülüğüne işaret eden ve bunun yerine geti- rilmeasi gerekliliğine hükmeden alt derece mahkemelerce verilmiş olumlu karar- lar vardır. Hollanda’daki Uganda davası bunun bir örneğidir. Bkz. Turgut, “İklim Davaları; Avrupa’dan bir Örnek ..”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1