Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

332 Çevresel Göç ve Çevre Göçmenleri Sorununun Çevre Hukukundaki Yeri da kapsamak durumunda olmasındadır. İşte bu nitelikteki bir çalış- manın en yeni örneği Çevre Hakkı Konusunda Uluslararası Sözleşme Taslağıdır (Taslak) 119 . Bu taslak ile BM “ ikiz sözleşmelerinin ” (Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi), üçüncü bir sözleşme ile tamamlanması amaçlanmıştır. Taslakta, çevre göçmenleri sorunuyla doğrudan ilgili hüküm- ler, “çevre mültecileri ve ülke içinde yerinde olmuş kişilerin hakları” (md.16) ile “felaket durumlarına maruz kişilerin hakları” (md.15) baş- lıklı maddelerdir. 16. maddede, iradi ya da zorunlu olarak ve ani ya da çevredeki değişiklikler yüzünden yerlerinden olmuş kişilerin, bütün kişisel, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel haklarının ga- ranti edildiği belirtilmiştir. !5. maddede ise, doğal ya da endüstriyel felaketlere özellikle açık olan kişiler ele alınmış ve devletlerin, ulus- lararası hukukta sağlanmış bütün hakları bunlara sağlayıcı önlemleri almaları vurgulanmıştır. Ayrıca bu konumdaki kişilerin, çevresel ka- zaların sağlık ve çevreye yönelik olumsuz etkilerinden önceden haber- dar edilme hakları olduğu da belirtilmiştir. Hükümlerden anlaşılacağı gibi, Taslak, çevresel göç sorununu değil, göçmenleri ve bunların da mevcut insan haklarından yararlanmalarının sağlanmasını düzenle- miştir. Böylece bu hükümler bu makalenin amacı olarak belirtilen “ön- leyici yaklaşımın bütünsel çerçevede” benimsenip uygulanmasından uzaktır. Ancak Taslağın bütünü, çevre hukukunun özgünlüğü kap- samında dikkate alındığında, onun böyle bir yaklaşımı, ister istemez yansıttığında kuşku yoktur. Her şeyden önce, Taslak, çevre hakkını geniş yoruma konu olabi- lecek şekilde kaleme almıştır. Çünkü çevre kavramı “sağlıklı” (başlıkta kullanılmış) ve “ekolojik açıdan dengeli” sözcükleriyle ilişkilendirildi- ği gibi, hak sahiplerini gösteren “herkes” sözcüğüne gelecek kuşaklar da dahil edilmiş ve çevre hakkı yaşam hakkı ile bağlantılı kurularak ifade edilmiştir. Ayrıca bu hak, hak sahibinin sağlık, güvenlik ve refa- hını temin eden bir hak olarak ele alınmıştır (madde ). Buradaki geniş yorumun, çevre hukukunun bütün esasları ve özgünlüğü dikkate alı- narak yapılacağı yadsınamaz. Öte yandan, çevre hukukunun önemli 119 CIDCE, Projet de Pacte International Relatif au Droit des Etres Humaines a L’environnement. Taslak, BM Ekonomik ve Sosyal Konsey’de danışman statüsü verilen Uluslararası Mukayeseli Çevre Hukuku Merkezi (Centre International de Droit Compare de L’environnement) tarafından 2013’de hazırlanmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1