Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

337 TBB Dergisi 2018 (139) Nükhet YILMAZ TURGUT hütleri” yansıttığı 131 açıkça belirtilen bu metnin kabulünde, göçü etkili şekilde yönetmenin bütün devletlerin ortak menfaati olması” gerçeği etkili olmuştur. Başlığının ortaya koyduğu gibi, geneldeki göç sorununa ilişkin olan ve “çevre göçmenleri” sözcüğünün de yer almadığı bu anlaşma, bu makalenin amacı çerçevesinde değerlendirildiğinde şu saptamalar yapılabilir. Anlaşma, “bütün boyutlarıyla uluslararası göç konusunda işbirliğine katkı” bağlamında bütünsel ve kapsayıcı olarak nitelendi- rilmesine karşın, bu niteliğin sorunun mikro boyutu üzerinde yoğun- laştığını kabullenmek gerekir. Çünkü herşeyden önce, başlıktan da görüleceği gibi, bu anlaşmanın amacı ve ana konusu “güvenli, düz- gün ve düzenli göçü kolaylaştırmak”dır. Anlaşmadaki “amaçlar” ve “rehber ilkeler” ile bunların uygulanmasına ilişkin esaslar, genelde, bu temelde belirlenmiştir. Dolayısıyla, göçmenlerin göçün bütün aşa- malarındaki mağduriyet ve gereksinimlerine yanıt verme ile devlet- lerin önceliklerini doğru şekilde dengeleme ağırlık kazanmışitır. Bu bağlamda, Uluslararası İşçi Örgütünün Sözleşmeleri de dâhil, mevcut insan hakları sözleşmelerinin ve uluslararası çevre mevzuatının sağla- dığı bütün olanakların hep birlikte ve bütün göçmenler açısından uy- gulanması üzerinde durulmuştur. Mikro boyuta ilişkin kapsayıcılığı ortaya koyan diğer göstergeler, göç konusunda sonuçları olabilecek, nufussal, sosyal, ekonomik ve çevresel değişikliklerin ve göçmenlerin gittikleri ülkelerde kalkınma açısından sağlayabilecekleri avantajların dikkate alınmasıdır (paragraf 12). Anlaşmada, önleyiciliğin (önleme amacının) esas olduğu makro boyuta vurgulamalar yapıldığını söylemek güçtür. Bununla ilişkilen- dirilebilecek yönler, amaç ile uluslararası çevre mevzuatı açısından esas alınan temel metinlere değinen kısımlarda görülebilir. Bu temel metinler, ”İklim Değişikliği” ve “Çölleşme ile Mücadele” sözleşmeleri, Paris Sözleşmesi ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’dir. “İn- sanları ülkelerinden ayrılmak durumunda bırakan yapısal faktörleri ve olumsuz etkenleri azaltmak” şeklinde bir ifadeye, amaçlar başlığı- nın ikinci sırasında (paragraf 18) yer verilmiştir. “Doğal felaketler, ik- 131 Anlaşma’nın, treaty ya da convention, hatta pact olarak değil de compact sözcüğü ile adlandırılması bu niteliğe bağlanmaktadır. Aynı nedenden hareketle, bu ma- kalede de sözleşme ya da antlaşma değil, anlaşma sözcüğü kullanılmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1