Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

339 TBB Dergisi 2018 (139) Nükhet YILMAZ TURGUT lüğünün” payı olduğu kuşkusuzdur. Fakat asıl nedeni, devletlerin, çevre sorunsalının nedensel kökenini ve bunun gerektirdiği radikal çözümleri kabul etmede hâlâ isteksiz olmalarında aramak gerekir. Çevre sorunsalının nedensel kökeninde kapitalizmin sorgulanması vardır. Esasen bu olgu, sürdürülebilir kalkınma kavramının BM dü- zeyinde ortaya konulmasındaki temel metin olan Brundtlant Rapo- rundan çıkarılabilmektedir. İlk kez bu raporda getirilen ve sonrasının uluslararası girişimlerinde yenisi yapılmadığı için halen geçerli olan bu tanımdaki, doğrudan (temel gereksinimlerin karşılanması, bugün- kü ve gelecek kuşaklar) ve dolaylı (adalet) unsurlar ile raporun tü- münde yer verilen, çevre sorunsalının nedenlerine ve yapılması ge- rekenlere ait açıklamalar bu sorgulamayı yansıtmaktadır 132 . Kavramı ortaya çıkaran gerçek, klasik kalkınma anlayışına dayalı insan faali- yetlerinin doğal varlıklara yaptığı baskı nedeniyle çevre sorunsalının ortaya çıktığı ve bu faaliyetler çevre dikkate alınarak yeniden planlan- mazsa, doğal varlıklar yok olacağı için, gelecekte bir kalkınmanın da mümkün olamayacağıdır. Görüleceği gibi, bu gerçekte çevre faktörü, ekosistem olgusuna bağlı olarak ön plana çıkmakta ve kalkınmayı belirleyici rol oynamaktadır. Bu olgu, aslında, bu kavramın ekono- mi biliminin de temel bir kavramı haline geldiğini ve klasik kavram olan kalkınmanın yerini aldığını göstermektedir. Geleneksel üretim ve tüketim kalıplarının değiştirilmesinin , çok sayıda uluslararası belgede, çözüm yolu olarak görülmesi de bu gerçeklerin bir gereğidir. Ancak, uygulamadaki adımların buradaki değiştirmeyi “tüketim toplumu ve kullan, at” anlayışına hiç dokunmadan atılması, bu söylemin kâğıt üs- tünde kaldığını göstermektedir. Esasında, uygulamadaki durum bir yana ya da onun da etkisiy- le, sürdürülebilir kalkınma kavramının anlamı, 1992 Rio Konferansı sonrasının uluslararası metinlerinde, özündeki sorgulayıcı nitelikten uzaklaştırılmıştır. Onun sürekli şekilde, “sosyal, ekonomik ve çevre- sel” olarak üç boyutlu anlamlandırılması ve yapılan yorumlarda da çevre faktörünün kalkınma faaliyetlerindeki boyutlardan sadece biri- 132 Resmi adı Our Common Future olan ve Ortak Geleceğimiz adıyla Türkçeye de çevrilen, 1987 tarihli bu rapor, rapordaki tanım, tanımın yorumu ve konu hak- kında geniş açıklama için bkz. Turgut, Çevre Politikası ve …, s.20 ve s.106-108; Turgut, Çevre Hukuku…, s.175-179.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1