Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

101 TBB Dergisi 2019 (140) Mehmet KARAARSLAN 5233 sayılı Kanun kapsamında bir zarar bulunup bulunmadığını ve zarar miktarını tespit etmekle ve sulhname tasarılarını hazırlamakla görevli kılınmıştır. Komisyon zararları bizzat tespit edebileceği gibi bilirkişi marifetiyle de tespit edebilmektedir.(m.12) Komisyon; 8, 9, 10 ve 11. maddeye göre tespit etmiş olduğu zararı ve ödenecek net miktarı belirledikten sonra hazırladığı sulhname ör- neği ve davet yazısını hak sahiplerine tebliğ etmektedir. Bu davette sulhnameyi imzalamak için 30 günlük süreleri olduğu ve bu sürede imzalamadıkları takdirde sulhnameyi kabul etmedikleri ve kabul et- medikleri takdirde de zararlarının karşılanması için yargı yoluna gi- debilecekleri belirtilmektedir (m.12/2). Sulhnamenin imzalanması ile terörden zarar gören kişilerle idare arasındaki uyuşmazlık tamamen sona ermektedir. Sulhnamenin imzalanmaması durumunda, hak sa- hiplerince açılacak davada kabul edilmeme tarihinden itibaren faize hükmedilmektedir. 102 Sulhname ile tespit edilen zarar ve bunun karşılığında ödenecek tazminat, sulhnamenin hak sahibi tarafından imzalanmasından son- ra valinin onayına sunulmaktadır. Valinin onayından sonra sulhname ile tespit edilen tazminat üç aylık süre içinde bakanlık bütçesine bu amaçla konulan kalemden ödenmektedir. Üç aylık süre içinde ödeme- nin yapılmaması durumunda müracaatçıya faiz ödenmesi gerekmek- tedir. 103 Yapılan bütün bu ödemeler kusurları oranında sorumlulara rücu edilmektedir.(m.13) Komisyon tarafından yapılan çalışmalar, 5233 sayılı Kanun’un 14. maddesine göre Bakanlık ve valilik tarafından denetlenmektedir. Yine aynı maddeye göre Komisyonun görevleri sebebiyle veya görev sıra- sında, üyelerine karşı işlenecek suçlar Devlet memurlarına karşı işlen- miş olan suçlar olarak kabul edilerek cezalandırılmaktadır. Aynı şekil- de Komisyon üyelerinin görev sırasında işledikleri suçlar bakımından 102 D.10.D., T.30.12.2008, E.2008/4286, K.2008/9585, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası. 103 Danıştay kanun yararına temyiz yoluyla önüne gelen bu dosyada bölge idare mahkemesi kararını “mevzuatta faiz ödeneceğine dair hüküm aramak ve bu yol- da açık bir kanun hükmü bulunmadığından bahisle davanın reddi yolunda karar vermek, tam yargı davalarının konusunu teşkil eden. “idarenin eylem ve işlem- lerinden doğan zarar kavramını sarsan ve bu olayda olduğu gibi ortadan kaldı- ran bir sonuç doğurur ki, bunun hukuken kabul edilebilir bir yanı bulunmadığı” gerekçesiyle bozmuştur. D.15.D., T.25.4.2014, E.2011/160, K.2014/3164, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1