Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
109 TBB Dergisi 2019 (140) Mehmet KARAARSLAN IV. SONUÇ Alternatif uyuşmazlık çözümü, devletlerin egemenlik hakkına da- yanarak kullandığı yargılama yetkisinin veya hak arama hürriyetinin ortadan kaldırılması için değil yargının iş yükünün azaltılması, taraf- ların asgari düzeyde de olsa tatmin olacağı bir çözümde uzlaşmaları, hak sahiplerinin daha hızlı ve ucuz bir şekilde haklarına kavuşması için geliştirilen usullerdir. Bu usuller, yargısal yollara nazaran tarafla- rın süreç ve sonuç üzerinde çok daha etkili olabildikleri ve sadece ta- raflardan birinin değil görece olarak tüm tarafların memnun oldukları sonuçları doğurabilmektedir. Oysa yargılama sırasında taraflar, yargı- lama sürecine sınırlı olarak müdahale edebilmekte ve hâkim tarafın- dan verilen kararlar da çoğu zaman taraflardan ancak birini tatmin et- mektedir. Ayrıca dava hakkının saklı olduğunu bilen tarafların, henüz uzun, pahalı ve yıpratıcı yargılama sürecine girmemiş ve gerilmemiş olması sebebiyle daha uzlaşmacı bir tavır sergileyecekleri varsayıldı- ğında bu uyuşmazlıklar çok daha hızlı ve tarafların memnun olacağı bir ara formülle sonuçlanabilecektir. Kaldı ki çoğu zaman yargı ka- rarlarının uygulanması ile ilgili olarak yaşanan sorunların uyuşmaz- lıkların alternatif usullerle ve anlaşmayla çözümlenmesi durumunda yaşanmayacağı ya da çok az yaşanacağı gerçeği göz önüne alındığında bu usullerin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu nedenle alternatif çözüm usullerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. İdarenin yargısal yolla denetiminde temel amaç idarenin hukuka bağlılığını sağlamaktır. İdarenin gerek yargısal yolla gerekse alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri ile uyuşmazlıklarını çözmesi hukuk devle- tinin tahkim edilmesi ve denetlenmesinde olumlu katkı sunmaktadır. Bu usuller, kamu hukuku kuralları ve yapısıyla örtüştüğü ölçüde ida- renin taraf olduğu uyuşmazlıklar ile idari uyuşmazlıklarda da kulla- nılmalıdır. İdarenin taraf olduğu uyuşmazlıkların yargı yollarına gitmeden yargı öncesi çözümü konusunda Cumhuriyet tarihimiz boyunca bir- çok çalışmanın yapıldığı gözlenmektedir. Ancak bütün bu çalışma ve yasal düzenlemelere rağmen uyuşmazlıkların yargı öncesi aşamalarda çözümü konusunda 5233 sayılı Kanun ve vergi uyuşmazlıklarının uz- laşma yoluyla giderilmesi gibi istisnai durumlar dışında uygulamada pek bir mesafe alınamadığı görülmektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1