Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

116 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Verilen Hakem Kararlarının İcrası bir yargılama olmasının gereği olarak, 2 hakem kararları da mahkeme hükümleri gibi yargısal nitelikte olan kararlardır (HMK m. 436/3’ün Gerekçesi). 3 Tahkim yargılaması taraf iradesinden kaynaklanan bir yargılama olması nedeniyle, bu yargılama sonunda verilen hakem kararının ge- reğinin taraflarca yerine getirilmesi beklenmektedir. Bununla birlikte bazen taraflar, kararın gereğini yerine getirmekten kaçınabilmektedir- ler. Eğer taraflar, hakem kararını kendi rızalarıyla yerine getirmezler- se, bu noktada kararın gereğinin cebri icra yoluyla yerine getirilmesi gündeme gelir. Bu halde başvurulacak cebri icra yolu, hakem kararı- nın yargısal nitelikte bir karar olmasının gereği olarak ilâmlı icradır. İlâmlı icraya konu olabilecek hakem kararlarının uyuşmazlığı esastan çözümleyerek yargılamaya son vermiş olması ve edaya ilişkin hüküm içermesi gerekmektedir. 4 Ancak, ilâmlı icrayla yerine getiril- mesi talep edilebilecek edaya ilişkin hüküm içeren hakem kararının, iddiaların tamamını tümüyle çözüme kavuşturan nitelikte olması ge- rekli olmayıp, iddiaların bir kısmını (veya birkaçını) esastan çözüm- leyen nitelikte olması da yeterlidir. 5 Edaya ilişkin olmayan, yani inşaî veya tespit hükmü niteliğindeki hakem kararları ise ilâmlı icraya konu 36; İbrahim Özbay, Hakem Kararlarının Temyizi, Yetkin Yayınları, Ankara 2004, s. 49; Kemal Dayınlarlı, “ Hakem Kararlarının Bozulması Sebepleri”, Prof. Dr. Ernst E. Hirsch’e Armağan, Ankara 1986, s. 775-812, s. 777; Seyhan Selçuk, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Hakem Kararlarının İptali, Yetkin Yayınları, An- kara 2018, s. 33. 2 Tahkimin yargılama olduğuna ilişkin bkz., HMK m. 410, 411, 414 gibi. 3 Öğretide, hakem kararlarının, ilâm kavramı içinde yer alıp almadığıyla ilgili iki görüş bulunmaktadır. Birinci görüş, hakem kararlarını ilâm kavramı içinde değer- lendirirken (Ramazan Arslan/Ejder Yılmaz/Sema Taşpınar Ayvaz, İcra ve İflâs Hukuku, 2. Bası, Yetkin Yayınları, Ankara 2016, s. 376; Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/Muhammet Özekes, İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, 4. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2017, s. 265; Süha Tanrıver, İlâmlı İcra Ta- kibinin Dayanakları ve İcranın İadesi, Yetkin Yayınları, Ankara 1996, s. 44); ikinci görüş, hakem kararlarının, mahkemelerin nihaî kararlarına eş olmadığını ifade et- mektedir (Mustafa Serdar Özbek, “Yeni İcra ve İflâs Kanunu İçin Öneriler Işığında İlâmlı İcrada İcranın Ertelenmesi”, TNBD 2018/1, s. 9-124, s, 67). 4 Arslan/Yılmaz/Taşpınar Ayvaz, s. 377; Tanrıver, s. 44; Pekcanıtez/Atalay/Sun- gurtekin Özkan/Özekes, s. 265. 5 Bu halde birinci halde, tam nihaî hakem kararı, ikinci halde, kısmî nihaî hakem kararı söz konusudur. Kısmî nihaî hakem kararı ve tam nihaî hakem kararı hak- kında ayrıntılı bilgi için bkz., Bilgehan Yeşilova, Milletlerarası Ticari Tahkimde Nihai Karardan Önce Mahkemelerin Yardımı ve Denetimi, Güncel Yayınevi, İz- mir 2008, s. 469; Selçuk, s. 36 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1