Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

119 TBB Dergisi 2019 (140) Seyhan SELÇUK rileceği (ve mahkeme tarafından saklanacağı 14 ) kuralı kabul edilmiştir (HMK m. 436/3). İlgili maddenin gerekçesinde “hakem kararı, herhangi bir yargı kararı gibi taraflara bildirilmelidir” denilmek suretiyle bu değişik- liğin sebebine yer verilmiştir. Bu düzenlemeyle de, bir kez daha hakem kararlarının herhangi bir makam veya merciin tasdikine gerek kalma- dan, verilmekle icra edilebilir olduğunun belirtildiği söylenebilir. Bunun dışında kanun koyucu, iptal davası sonunda verilen kara- ra karşı temyiz yoluna başvurulabileceğini belirttikten sonra, “temyiz, kararın icrasını durdurmaz” hükmünü öngörmüştür (HMK m. 439/6). Yukarıda yer verdiğimiz bu düzenlemeler, kanun koyucunun hakem kararlarını mahkeme ilâmlarıyla denk (eş) görmesinin bir so- nucudur. 15 Zira mahkeme ilâmları da henüz kesinleşmemiş olsa bile, kural olarak, 16 ilâmlı icra yoluyla yerine getirilebilmektedirler. Hakem kararları da mahkeme ilâmı olarak kabul edildiği için, mahkeme hü- kümleriyle hakem kararları arasındaki önceki düzenlemedeki farklılık giderilerek, hakem kararının mahkemenin tasdikine gerek kalmadan taraflara bildirildiği anda icra edilebilir nitelikte olduğu kabul edilmiş- tir. 17 Böylece, hakem kararı, yetkili mahkeme tarafından iptal edilince- ye kadar ve hatta iptal davası sonunda verilen ret kararı temyiz edilse bile, kural olarak, icra edilebilirliğini devam ettirir. 18 14 Maddenin gerekçesinde, hakem kararının mahkeme tarafından saklanma sebebi şu şekilde belirtilmiştir: “Ayrıca hakem kurulu arızi olarak ve önüne gelen uyuş- mazlığı çözmek üzere oluşturulduğu için, tahkim dosyası ve kararının saklanması yetkili mahkeme kalemi tarafından yapılacaktır”. 15 “Böylelikle, mahkeme kararları ile hakem kararları ilâmlı icra takibine başvurul- ması bakımından farklı kabul edilmemiştir… Bu özellikle uygulamanın tahkime ve hakem kararlarına güven duyması bakımından önemlidir” (Pekcanıtez/Yeşi- lırmak, Pekcanıtez Usûl, s. 2790). Ayrıca bkz, Süral, s. 1383. 16 Kesinleşmedikçe icra edilemeyecek mahkeme hükümleri için bkz., Kuru, s. 296; Arslan/Yılmaz/Taşpınar Ayvaz, s. 382; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/ Özekes, s. 268. 17 İbrahim Özbay/Yavuz Korucu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Çerçevesinde Tahkim HMK m. 407-444, Adalet Yayınevi, Ankara 2016, s. 178; Nuray Ekşi, Hu- kuk Muhakemeleri Kanunu’nda Tahkim (6100 Sayılı HMK md. 407-444), Beta Ba- sım, İstanbul 2013, s. 209; Süral, s. 1381; Konuralp, s. 218; Selçuk, s. 48. 18 Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Bası, Yetkin Yayınları, An- kara 2014, s. 1239; Yılmaz, Kararların Denetimi, s. 1826; Özbay/Korucu, s. 178; Pekcanıtez, s. 87; Sema Taşpınar Ayvaz, “Hakem Kararlarına Karşı Kanun Yol- ları Konusunda HMK Hükümlerinin Uygulanması”, İç Tahkim ve Uygulamaları XLII. Çözüm Arama Konferansı Ankara 2013, s. 47-56, s. 51; Süral, s. 1381; Selçuk, s. 48. Öğretide bir görüş, hakem kararlarının kesinleşmeden icra edilmemesi ge- rektiğini savunmaktadır (Özbek, s. 66 vd).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1