Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

164 TFF Tahkim Kurulu Yargılamasının Adil Yargılanma Hakkı Bakımından Değerlendirilmesi bir mahkeme olmadığını iddia etmişlerdir. Başvuruculardan Pech- stein ise bunlara ek olarak hem tahkim anlaşmasının kendisine zor- la imzalatıldığını, 64 hem de ne Uluslararası Buz Pateni Federasyonu Disiplin Kurulu’nda ne CAS’ta ne de İsviçre Federal Mahkemesi’nde açık duruşma yapıldığını, hâlbuki meselenin kamu denetimine tabi bir mesele olması sebebiyle duruşma gerektirdiğini, açıkça talep etmesine rağmen bunun reddedildiğini ileri sürmüştür. AİHM yaptığı değerlendirmede öncelikle mahkemeye erişim hakkının tahkim mahkemelerinin özel kişiler arasındaki mülkiyete ilişkin belirli uyuşmazlıklarda karar vermek üzere belirlenmesine engel olmadığını ve tahkim şartının Sözleşme ile uyum içinde oldu- ğunu ifade etmiştir. Mahkeme bu aşamadan sonra CAS’ın “yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme” olup olmadığını de- ğerlendirme safhasına geçmiştir. Mahkeme bu değerlendirme so- nunda ise, CAS’ın hukuk kurallarını ve söz konusu kurallara göre işletilmiş hukuki süreçlere konu olan davaları görmeye ilişkin, önüne getirilen uyuşmazlıklarla sınırlı olarak tam yargı yetkisini haiz oldu- ğunu, kararlarının yargısal tipte bir çözüm getirdiğini, kararları ile ilgili İsviçre Federal Mahkemesi’ne temyiz yolunun açık olduğunu, CAS’ın kararlarının her zaman “esaslı, bir mahkemeden çıkan karar- lara benzer nitelikte kararlar” olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bu sebeple CAS’ın ”yasayla kurulmuş mahkeme” şartını taşır görün- düğünü belirtmiştir. 64 Pechstein başvurusunda CAS’ın yargı yetkisini serbest iradesiyle kabul etmedi- ğini, kendisine sunulan tek seçeneğin ya tahkim şartını kabul ederek profesyo- nel düzeyde spor yaparak geçim kaynağı edinmekten ya da tahkim şartını red- dederek profesyonel aktivitelerini tamamen sona erdirmekten ibaret olduğunu ifade etmiştir. Spor federasyonlarının bir sporcunun düzenlenecek yarışmalara ancak tahkim şartını kabul etmek suretiyle katılmasına olanak tanıyan bu düzen- lemelerinin AİHS m.6 f.1 bakımından durumu bu karara kadar AİHM’in önüne gelmemiştir. Konuyla ilgili olarak İngiltere Yüksek Mahkemesi ise önüne gelen bir meselede Konvansiyon organlarının içtihatları doğrultusunda, anlaşmanın öz- gür iradeyle imzalanması şartına bağlı olarak tahkim anlaşmalarıyla mahkemeye başvuru olanaklarının sınırlanmasının AİHS m.6 f.1’e aykırılık teşkil etmediğini belirtmiş ve kararında davacının bu tahkim anlaşmasını imzalamak zorunda bıra- kılması hususuna hiç değinmeden somut olayda adil yargılanma hakkının ihlali bulunmadığına hükmetmiştir. Bkz. Ulrich Haas, “Zwangsschiedsgerichtbarkeit im Sport und EMRK”, Justiz und Sportgerichtsbarkeit – Mit- oder Gegeneinander, Koorperation oder Clinch?, in Schriften zum Sportrecht, Band 39, Tagungsband des wfv-Sportrechtsseminars vom 26.-28. September 2014 in Wangen/Allgäu, Ba- den Baden 2016, s. 163, 164.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1