Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

185 TBB Dergisi 2019 (140) Hilal ÜNAL KAYA Borçluyu korumaya yönelik diğer önemli bir düzenleme, alacaklı- nın ihtiyati haciz kararı ile kusurlu olarak borçluyu zarara uğratması durumunda tazminat borcunun doğabilecek olmasıdır (655/2014 s. Tüzük md. 13/1). Bu düzenleme, kararın icra edileceği ülke hukuku ile bir arada uygulanır (655/2014 s. Tüzük md. 13/4). Örneğin, ilgili ülke hukukuna göre alacaklı haksız bir talebe dayanan hacizden dola- yı kusur aranmaksızın sorumlu tutuluyor da olabilir. 36 Son olarak, borçlunun (ister gerçek kişi ister tüzel kişi olsun) varlı- ğını sürdürebileceği kadar bir miktar (Existenzminimums) haciz kara- rının dışında tutulmuştur. Diğer bir ifadeyle borçlu, banka hesabında bulunan ve kendisinin ve ailesinin yaşamını ikame ettirebilmesi için gerekli minimummiktar üzerinde, ihtiyati hacizden sonra da serbestçe tasarruf etmeye devam edebilecektir. Bu miktarın ne olduğu ise haczin uygulandığı ülke yasalarına göre belirlenecektir (655/2014 s. Tüzük md. 31). 4. Hesap Bilgilerine Erişim İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı, kural olarak borçlunun hangi hesap veya hesapları üzerine tedbiren haciz konulması istediği- ni dilekçesinde açıkça belirtmelidir (655/2014 s. Tüzük md. 8/2). An- cak alacaklı borçluyu ilgilendiren bu bilgilere her zaman sahip olma- yabilir. Tüzük ile getirilen en önemli yeniliklerden birisi, artık bu gibi durumlarda, belirli şartların gerçekleşmesi halinde borçlunun hesap bilgilerine AB içeresinde erişimin mümkün kılınmış olmasıdır. Böyle- ce sınır ötesi alacakların takibi önündeki önemli bir engel de ortadan kaldırılmış olmaktadır. Borçlunun hesap bilgilerini bilmeyen alacaklı, ihtiyati haciz tale- binde bulunurken, aynı zamanda bu bilgilerin elde edilmesi yönünde mahkemeye dilekçe verebilir. Mahkemenin bu isteme olumlu cevap verebilmesi için, alacaklının elinde mutlaka önceden alınmış alacağı- na ilişkin bir mahkeme kararı olması gerekir (655/2014 s. Tüzük md. 14/1). Bu düzenlemeden, yasa koyucunun, alacak henüz netlik kazan- mamışken borçlunun hesap bilgilerine erişimi orantısız bir müdahale olarak gördüğü sonucuna ulaşmak mümkündür. Ayrıca alacaklının, 36 Karşılaştırınız: Lüttringhaus, ZZP 129/2016, s. 187 (216).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1