Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
187 TBB Dergisi 2019 (140) Hilal ÜNAL KAYA meye çalışılmış, böylelikle daha etkin ve hızlı bir hukuki koruma me- kanizması sağlanmıştır. Ancak Tüzük içerisinde halen cevap bekleyen sorular ve suiistimale açık noktalar da yok değildir. Bu anlamda ilk akla gelen, alacaklıların sırf Tüzüğün sağladığı avantajlardan yarar- lanmak için, alacaklarının takibine sınır ötesi bir görünüm verme ça- baları olacaktır. Örneğin, bu amaçla bir alacaklı ikamet ettiği yeri AB içerisinde (asıl niyeti orada geçici oturmak olsa da) kolaylıkla bir başka ülkeye taşıyabilir, ya da alacağını sınır ötesi nitelik kazanacak şekilde bir başkasına devredebilir. 38 İhtiyati haciz kararı borçlu dinlenmeden verileceği için, karar aşamasında onun bu yönde bir itiraz hakkı da olamayacaktır. Aslında bu anlamda, Tüzük ile sağlanan avantajlar, sı- nır ötesi icra takibini, sınır içerisi icra takibine nazaran daha çekici hale getirmiştir. Özellikle borçlunun hesap bilgilerine ulaşım söz konusu olduğunda, ulusal yasa hükümlerinin Avrupa Kararı prosedürünün çok gerisinde kaldığını görüyoruz. 39 Diğer suiistimale açık bir nokta da, ihtiyati hacze ilişkin üye bir devlette Avrupa Kararı almak için talepte bulunan alacaklının, buna paralel olarak bir başka üye devlette aynı borç için bu defa ulusal yasa hükümlerine göre ihtiyati haciz isteminde bulunabilme ihtimalidir. (Ya da tam tersi olabilir; önce ulusal yasa hükümlerine göre başvu- rulmuş, sonrasında Avrupa Kararı talep edilmiş olabilir). Zira Tüzük, birden çok yetkili mahkeme olduğunda alacaklıya bunlardan diledi- ğine başvurabilme imkânı tanımıştır. Her ne kadar Tüzük ile bu tarz paralel takipler teorik olarak yasaklansa da (655/2014 s. Tüzük md. 16), pratikte nasıl bir önlem alınması gerektiği halen Birlik içerisinde cevap bekleyen sorulardandır. 40 38 Lüttringhaus, ZZP 129/2016, s. 187 (207); Schlauß, RIW 4/2017, s. 205 (208). 39 Örneğin Almanya`da § 802c ZPO uyarınca takip borçlusunun haberi olmadan malvarlığı bilgilerine ulaşım söz konusu değildir. Ayrıca, borçlunun insiyatifi dı- şında gerçekleşecek malvarlığı araştırması ikincil niteliktedir. Yani ancak borçlu malvarlığı bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmez veya bildirdiği değerler ala- caklıyı tatmin etmez ise, o zaman icra memuru tarafından malvarlığı bilgilerine ilişkin bir araştırma yapılabilir (§ 802l ZPO). Benzer şekilde Avusturya`da, borç- lunun malvarlığı bilgileri kendisinden istenir (§ 47 EO), borçlu buna yanaşmaz ise 6 aya kadar zorlama hapsi ile cezalandırılır (§ 48 Abs. 2 EO). Ancak borçlunun haberi olmadan hesap bilgilerine ulaşım imkânı bu ülke icra yasasında da öngö- rülmemiştir. 40 Lüttringhaus, ZZP 129/2016, s. 187 (201 vd.).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1