Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

196 Mahkeme Kararına Dayanmayan Ad ve Soyadı Değişiklikleri (Nüfus Hizmetleri Kanunu ... Yargı kararlarında, kişinin adını ya da soyadını değiştirmesinin dürüstlük kuralına göre haklı sebebe dayandığını gösteren durumlar- dan bazıları şunlardır: Kişinin adının gülünç, iğrenç ya da genel ahlâka aykırı olarak değerlendirilebilecek anlamlar taşıması, 10 kişinin sosyal yaşamında tamamen başka bir adla tanınıyor ve biliniyor olması, 11 sa- hip olunan adın toplum genelinde tasvip edilmeyen veya nefret edilen bir başka kişinin adıyla aynı olması ve bunun neticesinde bu kimseler arasında bir akrabalık olduğu zannının bulunması, 12 kişinin dinini 13 ya da vatandaşlığını değiştirmiş olması. 14 10 Kızları için “Sürtük” adını koymak isteyen anne-baba örneği için bkz. Hüseyin Hatemi, Gerçek Kişiler Hukuku (Kısa Ders Kitabı), İstanbul 2005, sh. 56. 11 Bkz. Yarg. 8. HD, 21.9.2017 tarih ve 6499/11305 sayılı; Yarg. 8. HD, 14.12.2017 tarih ve E. 6311/16881 sayılı; Yarg. 8. HD, 8.2.2018 tarih ve E. 2017/6911, K. 2018/1819 sayılı kararları. 12 Örneğin Fransız seri katil Henri Désiré Landru ile aynı soyadını taşıyan bir kimse- nin soyadı değiştirme talebinin haklı sebebe dayandığı yönünde bkz. Deschena- ux/Steinauer, sh. 133. 13 Bkz. Yarg. 18. HD, 22.10.2007 tarih ve 881/8649 sayılı kararı: “…davacı Hıristiyan dinini kabul ettiğini, Ramazan olan adının dini inancına uygun düşen “Daniel’’ olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davacının adını değiştirmede haklı nedenin bulunmadığı gerekçesi ile “davanın reddine’’ karar verilmiştir… Rama- zan olarak taşıdığı ad İslam dininin kutsal aylarından birinin adıdır. Davacının dinini değiştirmesinin yanında kendi dinini ve kültürel yapısını yansıttığına inan- dığı adı kullanmak istemesi bir haklı neden sayılmalıdır. O halde, mahkemece yu- karıda açıklanan hususlar da dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir” (http://www.kazanci. com). 14 Evlilik dışında doğmuş olan çocukların ya da boşanmış ailelerin çocuklarının fi- ilen beraber yaşamakta oldukları annelerinden farklı bir soyadı taşımaları nede- niyle yaşadıkları sıkıntıların, soyadı değişikliği konusunda haklı sebep oluşturup oluşturmadığı konusundaki tartışmalar için bkz. Oğuzman/Seliçi/Oktay Özde- mir, sh. 124-126. Yargıtay’ın ilgili dairesinin bu konudaki görüşünü ortaya koyan bir karar için bkz. Yarg. 18. HD, 4.5.2015 tarih ve E. 2014/19503, K. 2015/7269 sayılı kararı: “…Boşanma sebebiyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yara- rı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem- ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerin- de çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir” (http:// www.kazanci.com ).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1