Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
198 Mahkeme Kararına Dayanmayan Ad ve Soyadı Değişiklikleri (Nüfus Hizmetleri Kanunu ... varlığını aramaktadır. Söz konusu hüküm, ad veya soyadında idarî karar neticesinde değişiklik yapılmasını, MK m. 27/f. 1 düzenlemesin- de olduğu gibi “haklı sebepler”in varlığına bağlamamış; ad değişikli- ğini haklı kılan sebepleri çok daha dar bir içerikle tayin etme yoluna gitmiştir. 15 Örneğin, yargı kararlarına göre, din değişikliği veya adın karışıklığa yol açması MK m. 27/f. 1 hükmü kapsamında birer “haklı sebep” olarak kabul edilmekteyken; bu sebepler NHK geçici m. 8 hük- mü çerçevesindeki ad ve soyadı değişikliklerinde haklı sebep olarak sayılmamıştır. NHK geçici m. 8 hükmü uyarınca ad ve soyadında de- ğişiklik yapılmasını haklı kılan nedenler şunlardır: a) Soyadı Kanunu’na aykırılık Soyadında değişiklik yapılmasını haklı kılan nedenlerden ilki, kişinin soyadının, 21.6.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3’üncü maddesine aykırı olmasıdır. Söz konusu düzenlemeye göre, rütbe, memuriyet, aşiret, yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamayacağı gibi, umumi edeplere uygun olmayan, iğrenç ve gülünç soyadlarının kullanılması da mümkün değildir. 16 İçişleri BakanlığıNüfusveVatandaşlık İşleriGenelMüdürlüğü’nün “Ad ve Soyadı Değişikliği” konulu, 11.12.2017 tarih ve 24341420- 010.06.01-137397 sayılı Genelgesi (bundan sonra kısaca Genelge ola- rak adlandırılacaktır), konuyla ilgili olarak uygulamada talep edilmesi 15 Bunun nedeni ise, MK m. 27/f. 1 hükmü uyarınca gerçekleşen ad değişikliklerin- de söz konusu olan sebeplerin varlığını tayin ve haklılığını takdir eden hâkimin; NHK geçici m. 8 hükmü çerçevesinde gerçekleştirilecek olan ad ve soyadı değişik- liklerinde rol oynamayışı olarak açıklanabilir. 16 Konu ile ilgili bir Yargıtay kararı için bkz. Yarg. 18. HD, 29.9.2005 tarih ve 7193/8433 sayılı kararı: “Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre haklı nedenin varlığı hâlinde ad ve soyadın düzeltilmesi hâkimden istenebilir. Davacı dava dilekçesinde, daha önce açtığı ve kabul edilerek kesinleşen mahkeme kararı ile “Sufiyan” olan adını yanlışlıkları önlemek ve okunuşunda sadelik sağlamak amacı ile “Sufyan” olarak değiştirildiğini, ancak bu adın çevresinde alay konu- su edildiğini bu nedenle mağdur olduğunu ileri sürerek adının “Süfyan” olarak değiştirilmesini istemiştir. Yargıtay uygulamalarında kişinin çevresinde alay ko- nusu edilen ve kendisini inciten adını değiştirmeyi istemesinin haklı neden sayı- lacağı kabul edilmektedir. Davacı da bu nedene dayanarak adının değiştirilmesini istediği ve kanıt olarak tanık anlatımlarına dayandığına göre, tanıklar dinlenip göstereceği diğer deliller toplandıktan ve davada haklı nedenin var olup olmadığı araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçeler ile davanın reddi doğru görülmemiştir” (http://www. kazanci.com ).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1