Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
19 TBB Dergisi 2019 (140) Semih Batur KAYA sı, her uyruk için, sözle, yazıyla veya iradenin bir başka yeterli işa- retiyle, doğru ve yanlışın ayırdedilmesi için, yani neyin kurala aykırı olup neyin olmadığının ayırdedilmesi için kullanılmak üzere, devletin uyruklarına emrettiği kurallardır. Yasalar haklı ve haksızı gösteren kurallardır; haksız olarak bilinip de bir yasaya aykırı olmayan hiçbir şey söz konusu değildir. Devletten başka kimse yasa yapamaz; zira tabiyet yalnızca devlettedir. 33 Norm yalnızca egemen tarafından ko- nulur ve kaldırılır. Egemen güç, normlara tabi değildir; mutlak özgür- dür. Norm egemen gücün iradesi ve iznine bağlıdır. Doğal hukuk ile toplum normları aynı bütünün parçalarıdır. Bunlar farklı norm türleri değildir. Doğal hukuk ile toplum normları birbirini içerir. Adalet, hak- kaniyet ve kadirbilirlikten ve bunlara dayalı diğer ahlak erdemlerin- den oluşan doğal hukuk doğa durumunda, tam anlamıyla yasa değil, insanı barış ve uyuma teşvik eden niteliklerdir. Doğal hukuk, yalnızca bir devlet kurulduğunda, gerçekten yasa hükmü kazanır, daha önce değil; zira ancak o zaman devletin buyruğu ve devletin yasası haline gelir. İnsanları ona uymaya zorlayan şey egemen güçtür. Neyin adalet, hakkaniyet ve ahlaki erdem olduğunu tayin eden ve bunları bağlayıcı kılan sadece egemen güçtür. Toplum yasalarına uymak doğal huku- kun bir parçasıdır. “Doğal hukuk ve toplum yasaları farklı yasa türleri olmayıp aynı bütünün parçalarıdır”. Bunlardan yazılı olanlar toplum normları, yazılı olmayanlar ise doğal hukuk veya doğa normları olarak ortaya konulur. Doğal hukuk, yani doğal hak ve özgürlükler toplum normları ile sınırlanabilir; zaten norm koyucunun hedefi de budur. Bu yapılmadığı takdirde barış ve huzur olmaz. Hukukun yaratılış nede- ni, insanların doğal özgürlüğünü sınırlamaktan başka bir şey değildir; öyle ki insanlar birbirlerine zarar vermesinler, ancak yardım etsinler ve ortak düşmanlarına karşı bir araya gelsinler. Yazılı ve yazısız tüm normlar güç ve yetkilerini egemenin iradesinden alır. 34 Görüldüğü gibi gerek Machiavelli, gerek Bodin, gerekse Hobbes, hukuku egemenin iradesine indirgemektedir. 35 Buna göre egemenin 33 Hobbes, a.g.e., s. 200-201. 34 Hobbes, a.g.e., s. 201-203. 35 Bunlara Rousseau da eklenebilir. Gerçekten de Onun “genel iradesi” tam da bu noktada somutlaşmaktadır. Ona göre yasa her zaman doğru olan genel iradenin bir eylemidir. Jean Jacques Rousseau, Toplum Sözleşmesi, Çev. Ayşe Meral, Alfa Yayınları, İstanbul 2016, s. 58-59.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1