Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

224 Zararın Birliği İlkesi ve Sonuçları deyişle malvarlığında eksilmenin gerçekleşeceği veya artışın engelle- neceği tarih veya dönem geldiğinde, o zaman gelecekteki zarar taz- min edilmelidir. Bu durumda gerek mağdur ve gerekse zarar veren, zararın miktarı konusunda herhangi bir şüpheye düşmezler. Ayrıca zararın tazmini de tazminat hukukunun temel işlevi olan telafi işlevine uygun olarak gerçekleşir. İkinci yaklaşım, gelecekteki zarar fiilen gerçekleşmeden önce, gerçekleşen zararın hesaplanması anında gelecekteki zarar miktarını muhtemelen hesaplamaktır. 6 Bu yaklaşımda mağduriyete neden olan eylemden doğan zararların tümü, birbirinden bağımsız, ayrı ayrı za- rarların toplamı olarak değil, bir birlik olarak ele alınır. Gerçekleşen zarar ile gelecekteki zararların tek seferde birlikte hesaplanması, öğ- retide “ tazminatın tekliği ” 7 , “ zararın birliği ” 8 veya “ zararın bütünlüğü ” 9 ilkesi olarak adlandırılmaktadır. 10 Türk, Alman ve İsviçre hukuklarında zararın birliği ilkesinin ya- sal bir dayanağı olmamakla birlikte öğretide ve içtihatlarda genel ka- bul görmektedir. Ancak Alman hukukunda zararın birliği ilkesinin BGB’nin kabulünden önce Prusya Mahkemesi’nin verdiği bir karara 11 6 Matthias Leemann, Die Rente als Art des Schadenersatzes im Haftpflichtrecht, Dissertation, Schulthess, Zürich 2002, s.21. 7 İbrahim Gül, ABD ve Türk Hukukunda Medeni Ceza, Ankara 2015, s.121. 8 İsmet Sungurbey, Medeni Hukuk Sorunları, C.1, İstanbul Üniversitesi Yayınları No. 1884; Hukuk Fakültesi Yayınları No. 419, İstanbul 1973, s.98 vd; Ö. Faruk Ka- racabey, “Haksız Fiillerde Zamanaşımı (BK. m.60)”, Yargıtay Dergisi , Ankara 1978, C.4, Sa.4, 477-502, s.498; Temel Doğangün, “Haksız Fiillerde Zamanaşımı Süreleri ve Bu Sürelerin Başlangıcı (BK. m. 60)”, Yargıtay Dergisi , Ankara 1992, C.18, Sa.1- 2, 188-219, s.200 vd; Fatma Burcu Savaş, “Haksız Fiil Tazminatının Tabi Olduğu Zamanaşımı Süresinin İşlemeye Başlama Anı”, TBB Dergisi , Ankara 2008, Sa.74, 121-148, s.132 vd. “…“Zararın birliği prensibi” olarak tanımlanan ve Alman ve İsviçre uygulamasında da yerleşmiş bir içtihat olarak benimsenen bu temel pren- sibe göre; haksız fiilden doğan zararların tümü, birbirinden bağımsız ayrı ayrı zararlar toplamı olarak değil de bir birlik olarak ele alınır…”; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 22.01.1981 tarihli, E. 1980/12753, K. 1981/415 sayılı kararı; bkz. Yargı- tay Kararları Dergisi , Ankara 1982, C.8, Sa.1, s.32. 9 Çelik Ahmet Çelik, “Trafik Kazalarında Sorumluluk ve Zamanaşımı”, III, 4, http://www.tazminathukuku.com/arastirma-yazilari/trafik-kazalarinda- sorumluluk-ve-zamanasimi.htm (erişim tarihi: 31.03.2018) 10 Zararın birliği teriminin, zararın bir birlik olarak ele alındığını ifade etmesi ve öğretide ağırlıkla bu terimin tercih edilmesi nedeniyle, bu makalede bu terimi kul- lanmayı daha uygun bulmaktayım. 11 OTrE 13,19. Karar için bkz. Alexander Panier, Grundsatz der Schadenseinheit, Pe- ter Lang, Frankfurt 2009, s.5. Ayrıca bkz. Frank Peters, “Die Kenntnis vom Scha- den als Verjährungsvoraussetzung bei § 852 I BGB”, JuristenZeitung (JZ), Tübin-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1