Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

263 TBB Dergisi 2019 (140) Yakup KORKMAZ D) Konsültan Hekim Görüşünün Hukuki Niteliği Konsültasyon talebi yukarıda da açıklandığı üzere kural olarak zo- runlu olmayıp, isteğe bağlı bir durumdur. Hasta veya hasta yakınının talepte bulunması ve müdavi hekimin uygun bulması yahut müdavi hekimin doğrudan ihtiyaç görmesi ile konsültan hekime başvurulabilir. Bazı istisnai hallerde konsültan hekime başvurmak zorunludur. Örneğin TDN m. 22’de “ Ananın hayatını kurtarmak için yegâne çare teşkil ettiği takdirde, avortman 82 yapılması caizdir. Ciddi bir tehlikede bulunan ana- nın hayatı, cerrahi müdahaleyi veya gebeliğe son verebilecek bir tedaviyi zaru- ri kılıyorsa, hastalığın taallük ettiği tıp şubesinde mütehassıs iki tabibin ve bu iki mütehassıs temin edilemediği takdirde iki tabibin objektif ve kati delillere dayanan raporları alınmadıkça bu müdahale veya tedavi yapılamaz .” Madde devamında, ağır ve acil durumlarda ise, bu hekimlere başvuru zorunlu- luğu olmadığı, hekimin kendiliğinden hareket etmesi gerektiği düzen- lenmiştir. Yine TDN m. 24’deki “ Hasta, konsültasyon yapılmasını arzu ederse, müdavi tabip veya diş tabibi bu talebi kabul eder .” düzenlemesi de bir zorunluluk olarak anlaşılabilir. Konsültasyona başvuru ister isteğe bağlı isterse de zorunlu olsun, konsültan hekimin görüşü müdavi hekim için bağlayıcı değildir. Mü- davi hekim, konsültan hekimin uzmanlık bilgisine ihtiyaç duysa dahi onun açıklayacağı görüşüne rağmen gerekçesini göstererek ve sorum- luluğu da üstlenerek aksine bir uygulamaya gidebilir. 83 Yukarıdaki açıklamalara bakıldığında konsültasyon işleminin bi- lirkişilik kurumuna benzediği söylenilebilir. 84 Dolayısıyla konsültan hekimin raporu da bilirkişi raporu niteliğindedir. TTB Hekimlik Mes- lek Etiği Kuralları “ Danışım (Konsültasyon) ve Ekip Çalışması ” başlıklı 19’uncu maddesinde de konsültan hekimin yaptığı işin bir danışman- lık işi olduğu belirtilmiştir. 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu’nun 85 2/b maddesinde bilirkişi “ Çö- 82 Avortman, “Gebeliğin, fetüs rahim dışında yaşama yeteneği kazanmadan önce kendiliğinden sona ermesi ya da tıbbi sebepler veya istek sonucu sona erdirilme- si; özellikle embriyo veya fetüs’ün 20. gebelik haftasından önce uterus’tan dışarı atılması; çocuk düşürme, düşük yapma” (https://saglik.sozlugu.org/abortion/, Erişim Tarihi:28.03.2018). 83 Deryal, s. 98; Ünver, s. 103. 84 Deryal, s. 98; Ünver, s. 102. 85 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu 03.11.2016 tarihinde kabul edilmiş ve 24.11.2016

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1