Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

267 TBB Dergisi 2019 (140) Yakup KORKMAZ te etmek anlamında çalışabilir iseler de kural olarak tüm sorumluluk müdavi/konsültan hekim olan eğitici hocalarının üzerindedir. 96 An- cak asistan hekimler müdavi veya konsültan hekim olarak görev yap- tıklarında üstlenme yasağını ihlal etmiş olurlar. Üstlenim kusuru sa- dece kusur düzeyinde önem taşımaz, aynı zamanda sözleşmenin ihlali düzeyinde özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil eder. Bu durumda da asistan hekimlerin özel hukuk bakımından sorumlulukları, yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluğa göre belirlenir. Müdavi hekim konsültan hekimi seçerken dikkatli olmalı, yetersiz ve ilgisiz bir hekime konsültasyon için başvurulmamalıdır. Aksi halde hem konsültasyon talep eden müdavi hekimin hem de bu talebi kabul eden konsültan hekimin sorumluluğu söz konusu olur. Zira konsül- tan hekimin, danışılan hastalık, tedavi veya tıbbi girişim vb. konularda bilimsel ve teknik bilgiyle donanmış, deneyim sahibi olması gerekir (TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları m. 19/c). Konsültasyon bağla- mında konsültan hekimin uzman hekim olması gerekir. Konsültasyon talep eden müdavi hekim için uzman olma şartı yoktur. Konsültasyonda hem müdavi hekim hem de konsültan hekimin ya- pacağı müdahalenin hukuka uygun olması için aranan diğer bir şart, tıp biliminin verilerine göre bu müdahalenin zorunlu olması gerekir. Bu zorunluluğa, tıbbi endikasyon şartı adı verilmektedir. 97 Tıbbi endikas- 96 Yıldız Ertuğ Ünder, Asistan Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu, Sağlık Hukuku Makaleleri, İstanbul Barosu Yayınları, Y. 2012, s. 37 vd.; Ünver, s. 112. Yarg. 12. CD, T. 12.04.2017, E. 2016/12670, K. 2017/3105 “Uzmanlık öğrencilerinin ancak uzman gözetiminde işlem yapabileceklerinin Tıpta Uzmanlık Yönetmeliğinin gereği olduğu cihetle; doğumu gerçekleştiren ve daha sonra uygun resusitasyon yapmayan Asistan Dr. ... ve Dr. ... ile (hasta başında bulunmayan) sorumlu uzman ...’in eylemlerinin tıp kurallarına aykırı olduğu…” 97 Endikasyondan anlaşılması gereken, tıbbi müdahaleyi gerekli kılan bir durumun olmasıdır. Anayasa m. 17/II’de “tıbbi zorunluluklar” terimi ile tıbbi endikasyon şartına işaret edilmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 99/II’nci maddesinde de ifade edildiği üzere “Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebe- lik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” düzenlemesindeki “tıbbi zorunluluk” kavramı da tıbbi endikasyona işaret etmektedir. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi m. 13/III, “Tabip ve diş tabibi; teşhis, tedavi veya korunmak gayesi olmaksızın, hastanın arzusuna uyarak veya diğer sebeplerle, akli veya bedeni mukavemetini azaltacak herhangi bir şey yapamaz.” Yine Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı” başlıklı 12’nci maddesinde, “Teşhis, teda- vi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azal-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1