Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

281 TBB Dergisi 2019 (140) Yakup KORKMAZ diğini belirterek doğal olarak değerlendirmiştir. N’nin konsültasyon istediği kardiyoloji uzmanı K, hastanın elektrokardiyografisi ile diğer tetkiklerini değerlendirmiş, tomografi raporunda trombüs tespit edil- mediğini görmüştür. Ancak hastanın daha öncesinden kalp rahatsız- lığı olduğunu bildiğinden riski ekarte edebilmek için ekokardiyografi yapmış ve kalp içerisinde trombüs tespit etmiştir. Daha sonra N, has- tanın diyabetik öyküsü nedeniyle iç hastalıkları uzmanı İ’den de kon- sültasyon istemiştir. İ, hastanın kan tetkiklerini ve kullandığı ilaçları değerlendirmiştir. Kan tetkiklerinde böbrek ile ilgili kreatinin değerini normalden yüksek (3mg/dl) olduğunu ve N tarafından beyin kan akı- mını düzenleyici ve böbrek hastalarında dikkatli kullanılması gereken pirasetam etken maddeli ilaç başlandığını görmüştür. Olayda H, ritim bozukluğu hastası olduğundan kalp içi trombüs riskinin artması söz konusudur. Riskli duruma rağmen K, R’nin raporuna dayanarak eko- kardiyografi yapmamış olsaydı güven ilkesinden yararlanamazdı çün- kü güven ilkesinden yararlanabilmesi için şüphe duyulabilecek riskli bir durumun olmaması gerekir. Diğer yandan eğer H’de kalp ritim bozukluğu olmasaydı K’nın, R’nin raporuna güveni korunabilirdi. K, yaptığı ekokardiyografi ile kalpteki trombüsü görüp R’nin raporunda- ki hatayı fark ettiğinde gereken tedbirleri almalı ve R’yi bu doğrultuda uyarmalıdır.” Son olarak hastanın başka bir sağlık merkezine gönderilmesi ge- rektiğinde, hekimler arasında aydınlatma yükümlülüğü doğar. Sevk eden hekim, sevk edilen hekime gerekli bilgileri vermelidir. Bu du- rumda da sevk edilen hekim, sevk eden hekim tarafından elde edilen bulgulara, şüpheli bir durum olmadıkça güvenebilir. Örneğin, trafik kazası sebebiyle kafa kaide kırığı tanısıyla sevk edilen hastada sevk edilen hekim sevk edenin bulgularına güvenebilir. Fakat bir eksiklik fark ederse (batın içi kanama kontrolünün yapılmamış olması gibi) veya fark etmesi gerekirse güven ilkesinden yararlanamaz. 128 B) Hekimlerin Özen Borcu Hasta ile bağımsız çalışan hekim arasındaki sözleşme ilişkisi ge- 128 Doğramacı, s. 130.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1