Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

28 Modern Hukukun Belirlenmesi Serüveni Üzerine Bir Deneme yasi iktidarın sınırlandırılması ve bu sınırlı ortamda bireylerin hak ve özgürlüklerinin krounmasıdır. Görüldüğü gibi anayasacılığın temel motivasyonu haklardır. İkincisi ise anayasa yalnızca basit bir metin- den ibaret değildir; bir normlar bütünü ve ilkeler dizisidir. Dolayısıyla anayasa derken bilişsel devrimin esas sonucunu, yani hukukun genel ilkelerini de ortaya koymaktayız. Öte yandan hakların geleceği ile ilgili de burada bir konuya deği- nelim. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki haklar rejimi anayasa düzeni içerisinde bir rasyonel bir tercih olarak demokratik hukuk devleti for- mu ile somutlaşmaktadır. Ancak kolektif bir bilinç oluşturulmadıkça demokratik hukuk devletinin hiçbir coğrafyada garantisi yoktur. Bi- lişsel evrim ve anayasacılık ekseninde atılan devrimsel adım modern hukukun dirimsel kayanağını teşkil etmektedir. Bu dirimsel kaynak kolektif bir bilinç ile yaşatılmadıkça haklar her zaman için tehlikede olur. Dolayısıyla modern bilinç ile başlayan “haklar çağı” yine bu bi- linç ile ancak yasaşatılabilir. Günümüzde otoriter ve totaliter rejimler her an haklara ilişkin bu bilinçin kırılmasını, yani bir kriz anını kova- lamaktadır. Kriz anlarından beslenen otoriter ve totaliter rejimer tıpkı haklar gibi her an güncellenen bir rasyonel bilincin eseridir. Şüphesiz bizim burada tercihimiz haklardan yanadır; fakat buna yönelik bir bi- linç oluşturulmadıkça ve devam edilmedikçe her zaman için hakların sonu gelebilir. 3. Hukuk Devleti Hukukun iktidar ile ilişkisinde temel sorun yukarıda da değinildi- ği gibi iradenin üstünlüğü mü yoksa hukukun üstünlüğünün mü ol- ması gerektiğidir? 66 Biz bilişsel bir evrime bağladığımız modern huku- ku iradenin bir türevi olmaktan kurtarmaktayız. Bu bağlamda hukuk basit bir normlar toplamı veya bütünü değildir. Gelişen ve değişen anlamıyla hukukun belli bir özü ve hedefi vardır. Bu öz ve hedef insan hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır; yani insan onurunun sağlanma- sı ve yaşam pratiğinde insanın anlam dünyasının gerçekleştirilebilme- si için ortam hazırlanmasıdır. Dolayısıyla hukuk maddi ve biçimsel 66 Bobbio’nun da belrttiği gibi bu sorun oldukça antikite bir sorundur. Norberto Bobbio, The Future of Democracy, Çev. Roger Griffin ve Ed. Richard Bellamy, University of Minnesota Press, Minneapolis 1987, s. 138.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1