Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
289 TBB Dergisi 2019 (140) Yakup KORKMAZ olayın her aşamasında gösterilmesi gerekli dikkat ve özenin derecesi- nin belirlenmesinde birer objektif ölçüt olarak göz önünde bulundu- rulmalıdır. 154 Örneğin, iç hastalıkları hekimi olmakla birlikte konsültan hekim mevcut durumla ilgili yan dal uzmanlığı varsa, normal bir iç hastalıkları hekimine göre daha özenli davranmalıdır, kendisinden bu beklenilebilir. Kısaca, hekimin tıbbi özen yükümünün ölçüsü, somut ve objektiftir. 155 Hekim tarafından yapılan tıbbi müdahalenin veya uygulanan te- davinin tehlike ve risk oranı arttıkça, hekimin özen gösterme yükümü de artacaktır. Bunların başında da cerrahi müdahaleler gelmektedir. Cerrahi müdahaleler, hastanın sağlığı için taşıdıkları büyük önem ve tehlikeleri nedeniyle, cerrahi olmayan müdahalelere oranla daha yük- sek bir özeni gerekli kılmaktadır. 156 3) Özen Borcuna Aykırılık Örnekleri Hekim tarafından yapılan tedavi veya cerrahi müdahale bekle- nilen iyi sonucu vermemiş olsa dahi tıp biliminin kabul ettiği bütün kurallara, bu arada özen yükümüne uygun bir müdahale yapılmış ise, hekime kusur izafe edilemeyeceği için meydana gelen sonuçtan so- rumlu tutulamaz. Yapılan müdahalede ihmal ve tedbirsizliğin varlığı- nın kabulü için ölçü, yukarıda da belirtildiği üzere, aynı branştaki bir hekimin aynı durum ve şartlar altında göstereceği özenden ibarettir. 157 Hekimin sorumlu olduğu özen yükümlülüğüne aykırılığa örnek olarak şunlar gösterilebilir: bir cerrahi müdahale sırasında hastanın 154 Felmann, s. 503; Başpınar, Sempozyum, s. 29 vd.; Gümüş, s. 344 – 345; Demir, Sorumluluk, s. 243. 155 Ayan, s.89; Başpınar, Sempozyum, s. 29; Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hü- kümler, Ankara 2015, s. 731; Fahrettin Aral/Hasan Ayrancı, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 9. Baskı, Ankara 2012, 402; Cevdet Yavuz/Faruk Acar/Burak Özen, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 10. Baskı, İstanbul 2014, s. 1195. Hekim, uzun süreli eğitimler ve sınavlar sonucunda alınan bir diploma ile devletçe veril- miş bir ruhsatnameye dayalı olarak faaliyet gösterdiği için, kural olarak sübjektif kıstasa dayanılamayacağı kabul edilmektedir. Dolayısıyla burada objektif kıstas uygulanmalıdır. Bu kıstasa göre, sözleşmeye uygun olarak ve sözleşme çerçeve- sinde görülecek işin çeşidi, güçlüğü, gerektirdiği uzmanlık, öğrenim ve mesleki bilgi düzeyi göz önünde tutulur. Hekimlik sözleşmesi açısından da bu kıstasın uygulanması söz konusudur. Bkz. Tandoğan, s. 410-411, Ayan, s. 89. 156 Ayan, s. 92; Başpınar, Sempozyum, s. 31. 157 Tandoğan, s. 418.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1