Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
307 TBB Dergisi 2019 (140) Yasemin YÜCESOY YILMAZ önce işlemiş ve doğmuş faiz alacaklarını sonradan isteme hakkını açık- ça saklı tutması ya da durum ve koşullardan saklı tuttuğunun anlaşıl- ması da mümkündür. 14 TBK m. 131 /f.II’ de bu husus şu şekilde ifade edilmiştir: “İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu is- tenebilir.” Asıl borcun sona ermesine bağlı olarak faiz alacağının sona ermesi için, asıl alacağın fiili olarak tahsil edilmiş olması gerekmektedir. Bu sebeple asıl alacağın tahsili için açılan bir davada, faiz alacağının is- tenilmemesi ya da faiz alacağına ilişkin hakkın saklı tutulmaması, bu alacağın daha sonra istenilmesine engel teşkil etmemektedir. Ancak açılan dava sonucunda hüküm altına alınan asıl alacağın çekince ko- nulmaksızın tahsil edilmesi hâlinde, faiz alacağı da sona ermektedir. 15 Faizin fer’î nitelikte bir alacak olması sebebiyle asıl alacağın üçün- cü bir kişiye devri hâlinde, TBK m. 189 /f.II uyarınca işlemiş ve fakat tahsil edilmemiş faiz alacakları ile işleyecek faiz alacakları da devre- dilmiş olmaktadır. Ancak bu kuralın aksinin kararlaştırılması müm- kündür. 16 14 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 786-787. 15 “… Dava faiz alacağının ödettirilmesi istemine ilişkindir. Dosya içeriğine göre, davacının, ilk davada esas alacak yönünden faiz için istemde bulunmadığı açık ve seçiklikle saptanmıştır. Faiz istenmeden yalnız asıl alacak için açılan dava, bir bölümsel (kısmî) dava değildir; tam davadır. Çünkü faiz asıl alacağın bir bölü- mü olmayıp onun fer’î nitelikte ve fakat ayrı bir alacaktır. İlk davada alacağın tümü için istemde bulunulursa, ortada tam dava var demektir. Davacı, asıl alacak hakkındaki dava dilekçesinde faiz istememiş ise, bununla faiz alacağından örtü- lü olarak vazgeçmiş sayılamaz. Davacı, yalnız asıl alacağın ödenmesi için açtığı davada, faiz isteme hakkını saklı tutmamış olsa bile, daha sonra faiz için ayrı bir dava açabilir. BK m. 113/II’de kabul edilen esas asıl borcun ödenmiş olması ile ilgilidir. Bu madde asıl borcun ödenmesi sırasında işlemiş faizleri istemek hakkı saklı tutulmamış ise, artık faizin istenemeyeceğini belirtmektedir. Somut olayda davacı asıl alacak için açtığı davada faiz istememiş ve faiz alacağı konusunda aç- tığı dava gününde asıl alacak davacıya ödenmemiş bulunduğundan, dayanaksız gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir …” (Yarg. 13. HD, 15.03.1982 T., 1982/1232 E.-1982/1772 K.) (Bkz. Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 787, dn. 24b). 16 M. Kemal Oğuzman/M. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C.-2, Ve- dat Kitapçılık, 11. Bası, İstanbul 2014, s. 564; Kemal Dayınlarlı, Borçlar Kanununa Göre Alacağın Temliki, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, 4. Baskı, Ankara 2010, s. 270; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 789.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1