Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
32 Modern Hukukun Belirlenmesi Serüveni Üzerine Bir Deneme gının bir ifadesidir. İşte bu otonomi düşüncesi “mutluluğun peşinden koşan ve ona kabiliyetli olan” bir insan tasavvuru ile bağlantılıdır. Bu tür bir insan kendine hedef koyar, kendini bizzat amaç olarak görür ve buna göre davranır. Dolayısıyla insan onuru düşüncesinden yalnızca “insanın özgür olduğu (kendini ve çevresini belirleme bağlamında) so- nucu değil, aynı zamanda her insanın eşit olduğundan bu özgürlüğe sahip olması gerektiği sonucu da çıkar”. 75 Öte yandan burada hukuk devletinin denge ve denetim yanını oluşturan yargı iradesinden, özellikle de anayasa yargısından söz et- mek gerekir. Yargı iradesi burada araçsal bir özellik arz etmektedir. 76 Burada anayasanın yasama iradesi yasası karşısında önceliği ilkesin- den hareket edilmektedir. Gerçekten de anayasa yargısına verilen en büyük yetkilerden biri yasaların iptali diğer ide anayasa şikâyeti yoluyla hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesidir. Belli bir kuruma anayasanın hukuki bağlayıcılığını güvence altına alma yetki- sinin verilmesi, siyasi iktidarın hukuki temellendirmesinin bir netice- sidir. Anayasa yargısı, yazılı anayasa fikrinin mantığını, bağlayıcı hu- kuk normu şeklinde fiilen hayata geçirmektedir. Yazılı bir anayasa bir ülkede en üst yasa ve yalnızca belli bir usulle ve zorlaştırılmış şartlarla değiştirilebilir olmak zorundaysa, yasama iradesinin onunla çelişin işlemleri hükümsüz olmalıdır. Hükümsüzlüğün tespitini bir anayasa mahkemesinin yapması engellenemez, zira aksi durumda anayasanın üstünlüğü pratik sonuçta terk edilmiş olacaktır. Dolayısıyla bu işlev için özel olarak kurulmuş ve kendisi doğrudan doğruya hiçbir siyasi gücü elinde bulundurmayan bir anayasa mahkemesi var olmalıdır. 77 Anayasanın son operasyonel kurumu olan anayasa mahkemesine ana- yasanın korunması ve uyarlanması, güvenirliği ve esnekliği arasında dengenin ve anayasanın kimliğinin korunarak dönüşümünün üstesin- den gelme görevi düşmektedir. Dolayısıyla her şeyden önce bir ana- yasa mahkemesi, siyaseti kapsamlı olarak hukukileştirmekten ve aynı şekilde kendisini siyasileştirmekten kaçınmalıdır. 78 75 Arnauld, a.g.e., s. 729. 76 Brian Z. Tamanaha, Law as a Means to an End, Cambridge University Press, New York 2006, s. 77. 77 Otto Depenheuer, “Anayasanın İşlevleri”, içinde Anayasa Teorisi, Ed. Otto Depenheuer, Christoph Grabzenwarter, Çev. Ed. İlyas Doğan, Çev. Mısra Tan, Lale Yayıncılık, 2014, s. 562-563. 78 Depenheuer, a.g.e., s. 563. Ancak anayasa mahkemeleri diğer mahkemelerden daha çok siyasi özellikler taşıyan hususlarda karar vermek zorundadırlar.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1