Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

50 Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümleri ve “‘Kabahat’ tanımı yapılmak suretiyle, daha önce idari yaptırıma tabi olmayan bir eylem, idari yaptırıma tabi kılınmamakta, aksine ka- nunla idari yaptırıma tabi kılınmış eylemler kabahat olarak adlandı- rılmaktadır. Bir başka deyişle, itiraz konusu kural ile yapılan kabahat tanımı, daha önce suç olmayan bir eylemi suç niteliğine dönüştürme- mektedir” gerekçesi ile eylemin belirsiz ve öngörülemez olmadığını belirtmiş ve davayı reddetmiştir. 43 Kabahat tanımlarken, kabahati suçtan ayıran özelliklere de de- ğinmek gerekmektedir; nitekim uygulanacak kanunlar açısından bu ayrım önem teşkil etmektedir. 44 Kabahat ile suçları birbirlerinden ayır- mak için şekil ve esasa ilişkin kıstaslar kullanılabilir. 45 Öngörülen yap- tırımlar ve uygulanılan usuller şekli kıstas olarak sınıflandırılabilir. 46 Yaptırımlara dair ayrıma ilişkin olarak da suçların karşılığında hapis veya adli para cezası ve/veya güvenlik tedbiri öngörülmüşken, ka- bahatlerin karşılığında idari yaptırımlar öngörülmüştür. 47 Usul olarak 43 AYM Kararı, E. 2007/115, K. 2009/80, T. 11.06.2009. Kararın ayrıntılı değerlen- dirmesi için bkz. Yasin Söyler, Kabahatler Kanununa İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı Üzerine Bir Değerlendirme, Yasama, S.12, Mayıs-Ağustos 2009, s.136-167. 44 Kangal, s. 28. Belirtmek gerekir ki kabahat kavramı doktrinde idari suç olarak da kullanılmaktadır. Bkz. Mustafa Ekinci, Anlatımlı-Gerekçeli Kabahatler Kanunu ile İdari Suç ve Cezalar, Adalet Yayınevi, Ankara 2005, s.1. Kabahatlerin suçlardan suç politikası ve teorik temellerin belirlenmesi açısından ayrımlanması gerekliliği konusunda ayrıca bkz. Mahmutoğlu, Kabahatleri Suç Olmaktan Çıkarma Eğili- mi, s. 54-55. Bu bağlamda toplumun ağır cezalandırılmasını istemediği fiillerin kabahat olarak nitelendirilmesine ilişkin bkz. Çelikbilek, s.4. Suç ve kabahatler arasında fark olmadığını savunan görüşlerin değerlendirmeleri için bkz. Guido Zanobini, “İdari Ceza Hukukunda Kıstas Meselesi”, Çev. Yılmaz Günal, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi , 1963, C. 18, S. 3, s. 309-310. Fakat Zanobini, suç ve ka- bahatler arasında ayrım yapmanın hukuk biliminin bir görevi olduğunu belirt- mektedir. Guido Zanobini, İdari Müeyyideler, Çev. Yılmaz Günal, Ankara, Sevinç Matbaası, 1964. 45 Amaç, yaptırım türleri, usul, netice ve hukuki nitelik başlıkları altında karşılaş- tırma yapıp değerlendirmek de mümkündür. Bkz. Çağlayan, İdari Yaptırımlar Hukuku, s. 27-35. Uygulama alanı, amaç, korunan hukuksal değerin ağırlığı, yap- tırımı uygulayan makam, yaptırımın türü, yaptırımın hukuki sonucu, yaptırıma karşı gidilebilecek kanun yolları, non bis idem ilkesi, kanunilik ilkesi, kişisellik ilkesi, geriye yürümezlik, uygulanacak kişi, yaptırımın uygulama usulü, yaptı- rımın ağırlığı, orantı ilkesi bakımından başlıkları altında karşılaştırma için bkz. Mustafa Özen, İdari Ceza Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s. 20-32. 46 Kangal, s. 28-29 47 Kangal, s. 28-29. Bu yaptırımları görünümleri değil; fakat sonuçları açısından farklı olmasına ilişkin değerlendirme için ayrıca bkz. Yücel Oğurlu, İdari Yaptı- rımlar Karşısında Yargısal Koruma, Seçkin Yayınevi, Ankara 2000, s. 51-52.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1