Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı
80 İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıkların Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri ile Giderilmesi İdarelerin arabuluculuk müessesesine başvurup başvuramayacağı hususunda önceden yasal bir düzenleme olmamasına karşın Arabu- luculuk Kanunu’na 12.10.2017 tarih ve 7036 sayılı Kanun’la yapılan ilaveler sonrası bu yolun açıkça düzenlendiği görülmektedir. Bu dü- zenleme sonrası, idareler özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan uyuş- mazlıklar konusunda arabulucuya gidebileceklerdir. Arabuluculuk Kanunu’nun 15. maddesine 12.10.2017 tarih ve 7036 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen 8. fıkraya göre; arabuluculuk müzakerelerini idare adına üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hu- kuk müşavirinden oluşan bir komisyon temsil edecektir. Ancak özel hukuk kişileri bizzat veya özel yetkili vekilleri vasıtasıyla bu yetkiyi kullanabilmektedirler. 41 Yine 7036 sayılı Kanun’la Arabuluculuk Kanunu’nun 15. madde- sine eklenen 9. fıkraya göre Komisyon üyelerinin arabuluculuk faa- liyetleri kapsamında yaptıkları işler ve aldıkları kararlar sebebiyle kendileri aleyhine dava açılamaz. Bu tür davalar ancak Devlet aley- hine açılabilir. Devlet yaptığı ödemeleri, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan ve Devletin tazminat ödemesine sebep olan komisyon üyelerine rücu eder. Devlet rücu hak- kını yaptığı ödemeyi müteakip bir yıl içinde kullanmak zorundadır. ArabuluculukKanunu’nun15/4. veArabuluculukYönetmeliği’nin 19/4. maddesine göre arabulucu; keşif, tanık ve bilirkişi incelemesi yapamamaktadır. Kanun Koyucu bu faaliyetleri, hâkim tarafından münhasıran kullanılması gereken yargısal yetkiler olarak görmekte- dir. Kanaatimizce keşif ve tanık konusunda getirilen bu kısıtlamalar doğru olmasına karşın bilirkişi konusunda getirilen kısıtlamalar doğru değildir. Zira taraflar arasında ortaya çıkan ihtilafta, zarar ve kusur durumunun tarafsız bir bilirkişi tarafından belirlenmesi uzlaşmanın sağlanması bakımından son derece yararlı olacaktır. Çünkü idare adı- na hareket eden kamu görevlileri bilirkişi tarafından kusur ve zarar miktarının tespiti ile olası bir davanın sonuçlarını daha doğru değer- lendirebilecek ve bu rapordaki verilere göre daha kolay sorumluluk alabileceklerdir. 41 Pekcanıtez/Özekes/Akkan/Taş Korkmaz, s.2837; Kuru, s.565.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1