Türkiye Barolar Birliği Dergisi 140.Sayı

86 İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıkların Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri ile Giderilmesi temelinde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin idari yargıda uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan tereddütler yat- maktadır. Doktrinde; medeni yargı ile idari yargı arasında işlevsel ve amaçsal farklılık olduğu, bu yöntemin idari yargının içtihatla gelişme- sini negatif olarak etkileyeceği, yargı organlarında alenilik ilkesi ol- masına karşın alternatif uyuşmazlık çözme usullerinin gizlilik içinde yürütüldüğü, 62 bütün bu gerekçelerin alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin idari yargıda uygulanmasını zorlaştırdığı ve hatta engel teşkil ettiği ileri sürülmektedirler. 63 Ancak doktrinde kısmen haklı se- beplerle ileri sürülen bu görüşlerin, alternatif uyuşmazlık çözüm usul- lerinin sağladığı yararlar göz önüne alındığında pek bir haklılığının olmadığı söylenmelidir. 64 İdari yargıda, menfaati veya hakkı ihlal edilen kişilerin hakları- na kavuşması kadar idarenin eylem ve işlemlerinin yargı mercilerin- ce denetlenmesi suretiyle idarenin hukuka bağlılığının sağlanması da amaçlanmaktadır. Ancak alternatif usullerle idarenin taraf olduğu uyuşmazlıkların çözümlenmesi ile de her iki amaç sağlanabilmektedir. Zira idare ile ihtilaf içinde olan kişilerin, alternatif usullerle uzlaşması ile kendi haklarına kavuşmaları yanında kişilerle uzlaşma yoluna gi- den idare de uzlaşmaya varırken kendi yaptığı hatalı eylem ve işlem sebebiyle uyuşmazlığın çıktığını fark etmekte, hatasını kabul etmek suretiyle hak ve menfaat iddiasında bulunan kişilerle uzlaşmaktadır. Bunun sonucu olarak da aynı hatalı işlem ve eylemleri tekrar etmeme- si gerektiği sonucuna varmaktadır. Zaten idare adına bu uzlaşmalar, ağırlıklı olarak idare bünyesindeki hukukçular tarafından yönetilmek- te ve yönlendirilmektedir. Dolayısıyla idari yargı vasıtasıyla idarenin hukuka bağlılığının sağlanması alternatif usullerle ihtilafların çözül- mesi yöntemlerinde de mümkün olabilmektedir. 62 Doktrinde; idare hukukunda aleniyet ilkesinin geçerli olduğunu ancak bazı du- rumlar için gizlilik ilkesinin istenebileceği bu nedenle de alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin gizlilik içinde yürütülmesinin olumlu olduğu ileri sürül- mektedir. Odyakmaz/Çınarlı, s.43. 63 Arat, s.901, 904, 905. 64 Aslında benzer tereddüt ve tartışmaların başka ülkelerde de yaşandığı söylen- melidir. Örneğin Fransa hükümeti, 2008/52 sayılı Avrupa Birliği Direktifinin iç hukuka uyarlanması sürecinde Fransız Danıştay’ından aldığı görüşte; Fransız Danıştay’ı, devletin kamu gücünü kullanmadığı tüm uyuşmazlıkların, özel hukuk ilişkisi sayılarak arabuluculuk kapsamına alınabileceği yönünde görüş bildirmiş- tir. Erdinç Yılmaz, s.36.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1