Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
104 Modern Devlet ve Uyuşturucu ABD Örneği Üzerinden Bir İnceleme the USA via examining medico-penal institutions, discourses, tech- niques, interpretations and practices. By specifically focusing on a particular society (the USA) and a particular time (the early twenti- eth century), I also aim to give a perspective on the modern state in late modern times. Keywords: The Modern State, Opium, Addiction, Genealogy, Biopower, Biopolitics, Governmentality, the Security Based Medico- Penal Regime I- Giriş Modern Devlet ve Uyuşturucu başlıklı bir makalede çalışmanın metodolojisine ve bazı kavramlara açıklık getirmek gerekiyor. Önce- likle bu çalışmanın metodolojisini açıklamak istiyorum. Bu metodoloji yine M. Foucault tarafından geliştirilen ve bugün sosyal bilimsel çalış- malarda kullanılan soykütüğü (geneology) araştırmasıdır. 1 Bir sosyal bilimsel metodoloji olarak soykütüğü nedir? Esasen soy- kütüğü insan yaşamına ilişkin bir hususun nasıl ortaya çıktığını anla- tan tarihsel bir anlatıdır. Anlatı, olguların yanında, spekülatif unsurlar da içerebilir. Ancak bu anlatı her halükârda tarihseldir. Nietzsche’nin Ahlakın Soykütüğü 2 ve Foucault’un Hapishanenin Doğuşu 3 eserleri bu konuda örnek olarak gösterilebilir. Soykütüğü yöntemi, yaşamda var olan tesadüfleri de dikkate alıp, tarihsel olmayan veya gelişmeci pers- pektiflerin arkasında saklanan fikir ve pratikleri eleştirmektedir. Bu an- lamda tarihte meydana gelen olaylar, kurum ve pratikler gelişmeci bir anlayışla, düz çizgisel, neden sonuç ilişkilerine dayalı, doğal bir süreçte oluşmazlar. Kavram, söylem, kurum ve pratikler tarihsel bir süreç içe- risinde, inişli çıkışlı bir grafikle, güç/iktidar ilişkilerinin ve buna bağlı stratejik eylemlerin yer aldığı bir zeminde, çoğu zaman tesadüflerin de etkisiyle ortaya çıkarlar; bir ‘telos’ları yoktur ve tarihsel süreç içerisinde ilk göründükleri halden bambaşka bir hale bürünebilirler. 1 Genealogy (İngilizce) ve genealogie (Fransızca) terimleri Türkçeye soykütüğü veya soybilim olarak çevrilmektedir. Kelimenin Yunanca orijinalinin (genealogia) ‘logos’la bitmesi nedeniyle ve kütüğün ‘secere’ manasına gelebileceği kaygısına rağmen, modern zamanların en yüklü terimlerinden birisi olan ve pozitivist re- feransların gölgesinden bir türlü kurtulamayan ‘bilim’i kullanmak yerine yine de soykütüğü terimini kullanmayı tercih ediyorum. Soybilim kullanımı ve gerekçesi için bkz. https://www.cafrande.org/michel-foucaultda-etik-ve-jeneoloji-soy- bilimi-kavramlari-ferda-keskin/ (Erişim tarihi 10.11.2018). 2 Friedrich Nietzsche, Ahlakın Soykütüğü, Bir Polemik, Kabalcı Yayınları, İstanbul, 2011. 3 Michel Foucault, Hapishanenin Doğuşu, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2017.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1