Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

115 TBB Dergisi 2019 (141) Sezgin Seymen ÇEBİ ve rehberleri, saha çalışmalarını, grafikleri ve daha birçok şeyi poli- tik eylem için kullanmaktadırlar. 29 Bu noktada modern devlete ilişkin kurum merkezli bakışın değişmesi gerekmektedir. Kurumlardan ha- reket etmek yerine artık kurumlarda maddileşen ve istikrar kazanan teknolojiler üzerine odaklanılmakta, kurumlar teknolojiler 30 olarak ele alınmaktadır. Devleti yönetsel pratikler ağı olarak gören bu yaklaşım, modern zamanlarda devletin iktidar ilişkilerinde ikincil bir konumda olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır. Aksine devlet bu noktada stratejik bir ko- numdadır. Devlet (politik) iktidar kullanan, iktidar ilişkilerine dâhil olan yegâne varlık değildir. Lakin diğer tüm iktidar biçimleri onu re- ferans almak zorundadır. Bu diğer iktidar biçimlerinin devlet kaynaklı olduğunu değil, iktidar ilişkilerinin artan bir biçimde devlet kontro- lünde olmasını ifade etmektedir. Böylece iktidar ilişkilerinin devlet kurumları biçiminde ya da bu kurumların gözetiminde giderek yöne- timselleştiği, yani detaylandırıldığı, rasyonalize edildiği ve merkezi- leştirildiği söylenebilecektir. 31 Devlete yönelik stratejik bakış, Foucault’nun devlete ilişkin yu- karıdan aşağıya doğru olan ve egemenliğe dayalı hukuki-söylemsel (juridico-discursive) devlet anlayışını reddetmesinin bir sonucudur. Hukuki-söylemsel iktidarda devlet iktidarı tıpkı bir mala sahip olmak gibi sahip olunabilecek bir şey olarak görülmektedir. Foucault’nun ge- leneksel devlet modeli olarak nitelendirdiği hukuki-söylemsel model egemenliğe dayalı bir yasa, yasaklama ve itaat modelini esas almak- tadır. Oysaki yukarıda sözünü ettiğimiz biyoiktidar yukarıdan değil, 29 Thomas Lemke, “An Indigestable meal? Foucault, governmentality and state the- ory”, s.48. 30 Foucault’nun terminolojisinde teknoloji kelimesi spesifik manalarda kullanılan bir terimdir. Foucault, Dicipline and Punish (1977) ile The History of Sexuality vol 1(1979) adlı çalışmalarında bedeni disipline eden veya nüfus süreçlerini düzenle- yen teknolojiler üzerine eğilmiştir. Daha sonraki eserlerinde ise öz teknolojileri ve bireyin politik teknolojileri konularına da değinmiştir. Bunlardan ilki öz rehberlik (self-guidance) ve öznelerin birbirleriyle etik varlıklar olarak ilişki kurma biçimle- rini anlatırken, ikincisi kendimizi sosyal varlığın, ulusun veya devletin bir parçası olarak görmemizi anlatmaktadır. ((Bu konuda bkz. Michel Foucault, “The politi- cal technology of individuals”, in Power, Essential Works of Michel Foucault , Vol III., J.D. Faubion (ed.), Robert Hurley (trans.), The New Press, New York NY, 2000, pp.403-417, s.404)). 31 Thomas Lemke, “An Indigestable meal? Foucault, governmentality and state the- ory”, s.51.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1