Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
125 TBB Dergisi 2019 (141) Sezgin Seymen ÇEBİ reyin özgür iradesinin yitimiyle öz kontrolünü kaybettiği bir durum- dan kendisini iblislerle değil, yine kendisiyle savaşarak kurtaracağı ve ayıklık ve ölçülülük değerlerine uygun yaşayacağı bir mücadele haline gelmiştir. Mücadele edilmesi gereken güçler dışarıda değil, içeridedir. Yine bu çerçevede bir Aydınlanma değeri olan bireysel özgürlük de dikkate alınmalıdır. Aydınlanmacı değerlerin etkisindeki geç modern devlet için bireyi bu özgürlük halinden alıkoyan davranış biçimleri de sadece yasaklamanın konusu olabilecektir. 61 Bu nedenle, bağımlılık halinin toplumsal birçok sorunun (zaman zaman da tüm sorunların) temelindeki neden olarak görülmesi tesadüf değildir. ABD’de madde bağımlılığı sorunu son yüzyılda temel bir sorun olarak görülmüştür. Özgürlük gibi Amerikan politik düşünce ve yaşamının en temel unsu- ru olan bir değerden mahrum kalmaya yol açan bir bağımlılığa sahip olmak, bu spesifik politik toplumda bağımlılığa yönelik geliştirilen hukuki düzenlemelerin ve alınan politik kararların önemli bir nedeni- ni de bizlere göstermektedir. 4- Bağımlılığın Psikolojikleştirilmesi ve Mevcut Durum Yirminci yüzyılla birlikte bağımlılıkla ilişkilendirilen uyuşturucu maddelerin sayısında bir artış olmakla kalmamış, bunun dışında in- sana ilişkin belirli durum ve davranışlar da bu başlık altında incelen- meye başlanmıştı. Bristol’lü hekim James C. Prichard tarafından ‘ah- laki çılgınlık (moral insanity)’ olarak tanımlanan halde iken kişi aklını kaybetmemekle beraber, yaşamda edepli ve uygun davranma yetisini tamamen yitirdiği ahlaki bir bozulmaya uğruyordu. İşte yirminci yüz- yıl başında yaygın olarak kullanılan bu terim Alman terimi psikopat kişilik (psychopathische persönlichkeit) terimiyle adeta aşılanmak su- retiyle, belirtilen kişilik hali (ahlaki çılgınlık) belirli ölçülerde psikolo- jikleştirilmiştir. Bu kişiler hırsızlık, cinsel sapkınlık, cinayet gibi büyük suçları, neyi ihlal ettiğinin tümüyle farkında olsa dahi, tam bir kayıt- sızlıkla işleyebiliyorlardı. Bu anlamda psikopat kişilik var olan ahlaki ve hukuki standartlardan hiçbir şekilde etkilenmeyen kişilik olarak tanımlanıyordu. 62 61 P. Ferentzy, “Foucault and Addiction”, s. 190. 62 David Courtwright, Dark Paradise, A History of Opiate Addiction in America, Harvard University Press, Cambridge MA, 2001. s. 129-130.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1