Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
132 Modern Devlet ve Uyuşturucu ABD Örneği Üzerinden Bir İnceleme ve halk sağlığı görevlileri bağımlıların zorunlu kuruma kapatılmasını sağlamak ve özellikle tıbbi kaynaklı olmayan bağımlılara uyuşturucu verilmesini önlemek için bağımlılığı psikopatik veya başka bir tür cid- di kişilik bozukluğu olarak değerlendirmeye başlamışlardır. 79 Yirminci yüzyıl başında Amerikan Eczacılar Birliğinin oluşturdu- ğu Uyuşturucu Alışkanlığının Kazanılması Komitesi bu alışkanlığın kazanılmasının Amerikan yaşamındaki birçok faktörle ilişkili olduğu yönünde bir rapor hazırladı. Rapora göre, hukukçular ve din adamları arasında daha uyanık ve canlı olmak için kokain kullananlar vardı. Bundan daha kötüsü tıp mesleğinin önde gelenleri kendisine karşı sa- vaş vermeleri gereken bir “kötülüğün kölesi” olmuşlardı. Uyuşturucu içeren patentli ilaçlar hızlı bir rahatlama sağlıyorlar, lakin hastalığı or- tadan kaldırmıyorlardı. Komite başkanı bu husustaki ihmalin bedelini Amerikan halkının çok yakın bir zamanda ağır bir şekilde ödeyeceğini söylüyor ve “bir kişinin bedenini yok edenlerin onun zihnini ve ruhu- nu yok edenlerin yanında melek gibi kaldığından” söz ediyordu. 1906 yılında çıkarılan ve başkent Washington D.C.’yi içeren Kolombiya Böl- gesi Yasası (the District of Columbia Law) Kongre tarafından kabul edildi ve Amerikan Eczacılar Birliği tarafından birçok açıdan örnek bir yasa olarak nitelendirildi. Bu yasa alışkanlığa yol açan ilaçların yalnız- ca doktorlar tarafından reçetelendirilebileceğini belirtiyordu. Yine de doktorların iyi niyetle hareket ettiklerini ve bu ilacın hastanın iyileş- mesi için gerekli olduğunu ispatlamaları gerekiyordu. 80 Hamilton Wright tarafından 1910’da yazılan bir raporda, Wright genel suçlu popülasyonunun %45.48’inin bağımlı olduğunu iddia etti. Bu oran genel nüfusta bağımlıların oranından 250 kat fazla idi. Başka yetkililer, kişilik bozukluğu terimi üzerinden giderek, bağımlılığın ve suçlu davranışının aynı kaynaktan beslendiğini iddia ettiler. O dönem- de bir ara New York Şehri’nde komiser yardımcılığı da yapan Carleton Simon şöyle demektedir: “İster bir bağımlı suçlu haline gelsin, isterse bir suçlu bağımlı hale gelsin, gerçek şudur ki bunların ikisi de aynı kaynaktan beslenmektedir. Bu kaynak akli, ahlaki ve fiziksel olarak aşağı konumda olanlardan oluşan bir gruptur”. Narkotik yasaların sert uygulanmasının suçlu yarattığı yönündeki iddialara karşı duyarlı 79 D. Courtwright, Dark Paradise, A History of Opiate Addiction in America, s. 123. 80 D. Musto, The American Disease, s. 19-22.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1