Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

140 Modern Devlet ve Uyuşturucu ABD Örneği Üzerinden Bir İnceleme bakış açısı farklılığının ortaya çıktığı bir dönemdir. 100 Birleşik Devletler Kamu Sağlığı Departmanı (The US Public Health Service) 1920’lerin başından itibaren uyuşturucu bağımlılığına ilişkin geniş çaplı araştır- malar yaptı ve bağımlılığın ayakta ya da klinikte tedavisine karşı çıktı. Amerikan Tıp Derneğinin Harrison Yasası’nı birçok yönden olumlayı- cı tavır ve beyanları da, o dönemde hekimlerin bağımlılığı bir hastalık olarak görmekten vazgeçmeye ne kadar hazır olduklarını da göster- mektedir. 1920’lerde tıp doktorları daha önce ABD tarihinde görülme- miş bir güce sahiptiler. Amerikan Tıp Derneği tıp pratiğinin doğasının ve sınırlarının ne olduğuna ilişkin olarak hekimlerin tek söz sahibi olduğunu iddia etti ve bu iddiasını ısrarla savundu. Yine de dernek FYM’nin uyuşturucu bağımlılarının hukuken uygun olan ve olmayan tedavi biçimlerini ortaya koyan kararına karşı çıkmadı. 101 Yine, bu dönemde, narkotik maddenin zehir ya da bağımlılık özel- liğine dayalı analitik yaklaşımı temsil eden fizyolojik bakıştan farklı olarak, madde bağımlısı üzerine eğilen ve onu bağımlılığa sürükleyen psikopatolojik unsurları araştıran başka bir yaklaşımın geliştiğinden söz etmiştik. Psikolojik yaklaşım hem bilim çevrelerinde geniş bir ka- bul gördü hem de bu husustaki araştırmalara ilişkin devlet desteği arttı. Bağımlıları bu terim ile ilk kez nitelendirmeye başlayanlardan birisi olan Harry Drysdale, Cleveland’da kendisinin şahit olduğu tüm vakıaların psikopatik vakıalar olduğunu belirtiyordu. Brooklyn’den Sylvester Leahy, ikisi dışında tüm hastalarının ya aşağı ya da psiko- patik yaradılışa sahip olduğunu rapor etmişti. Philadelphia’dan John H.W.Rhein ise, bağımlının alışkanlığı elde etmeden önce psikopat ol- duğu sonucuna varıyordu. Lawrence Kolb tümbu görüşleri sistematize etmek suretiyle popüler hale getirdi ve bağımlıların tümüyle fizyolojik bozukluklara maruz kalan normal kişiler olduğu tezini itibardan dü- şürdü. 102 Dr. Charles C. Wholey, uyuşturucu kullananlardaki kalıtsal nevrozlara dikkat çekti ve doğuştan manik depressif olanların uyuştu- rucu kullanmaya eğilimli olduklarını belirtti. Yine Wholey, bağımlıla- rın yaftalanmaması gerektiğini ve insani bir tedaviye olan ihtiyacı da vurguladı. 1923 yılı itibariyle Kolb, ABD Halk Sağlığı Servisi Hijyenik Laboratuarında tüm narkotik vakıaları incelemekle görevlendirildi. 100 Ibid s.49. 101 C. J. Acker, “From all purpose anodyne to marker of deviance”, s. 122-123. 102 D. Courtwright, Dark Paradise, s. 130.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1