Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
17 TBB Dergisi 2019 (141) Berke ÖZENÇ Türkiye’deki nüfus cüzdanlarında yer alan din hanesine dair Sinan Işık kararı bu bağlamda değerlendirildiğinde, inancını açıkla- maya zorlanmama hakkının İHAM tarafından tanınması sürecinde önemli bir aşama niteliğini taşımaktadır. Mahkeme bu kararda da, Sofianopoulos kararına atıfla, nüfus cüzdanında din hanesinin bulun- masının yarattığı ayrımcılık riskine değinmiştir, fakat bu tespitin öte- sine geçerek, davayı “din ve vicdan özgürlüğünün negatif boyutu” 21 açısından değerlendirmiştir. Mahkeme’ye göre bu davadaki hukuki menfaat, “bireyin forum internumunun parçası olan din ya da inancını açıklamama hakkı”dır. 22 Böylelikle Mahkeme, inanç özgürlüğünün devlete dokunmama yükümlülüğü getiren önemli bir boyutunu da açıkça İHAS’ın koruması kapsamında değerlendirmiştir. Buna göre; bireyin inancını açıklamama hakkı inanç özgürlüğünün dokunulmaz alanı kapsamında yer alır ve bu hak devletler açısından, bireyleri inançlarını açıklamaya zorlamama yükümlülüğü doğurur. Mahke- me bu tespite dayanarak, din hanesi içeren nüfus cüzdanlarının her şeyden önce “bireyin din ya da inancını açıklamama hakkını” ihlal ettiği sonucuna ulaşmıştır, çünkü nüfus cüzdanı günlük yaşamda sık- lıkla kullanılan bir belgedir ve bu niteliğiyle bireyler bu belgeyi her kullanışlarında iradeleri hilafına inançlarını fiilen (de facto) açıklamak zorunda kalırlar. 23 Bu davada gündeme gelen diğer sorun; ilgili makamlar tarafın- dan, başvurucunun inancının meşruluğunun tartışılmasıdır. Başvu- rucu; nüfus cüzdanına İslam yerine Alevi yazılması talebinin, yerel mahkeme tarafından reddedilmesinin de inanç özgürlüğünü ihlal etti- ğini ileri sürmüştür. Başvurucunun din hanesini değiştirme talebi kar- şısında yerel mahkeme Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan görüş istemiş, Başkanlık da Aleviliğin İslam kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla ayrı bir dinmiş gibi nüfus cüzdanına kaydedilmesinin uy- gun olmadığı yolunda görüş bildirmiştir. İHAM bu noktada, bireyin inancının niteliği ve konumunun yargı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın işbirliği ile sorgulanması ve reddedilmesini “devletin nesnel ve taraf- sız olma yükümlülüğü”nün ihlali olarak değerlendirmiştir. 24 21 İHAM, Sinan Işık v. Türkiye, No. 21924/05, 2 Şubat 2010, § 41. 22 Ibid, § 42. 23 Ibid, § 50. 24 Ibid, § 45-46.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1