Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
175 TBB Dergisi 2019 (141) Hasan ELMALICA gerekirken bu yol izlenmeksizin doğrudan adlî sicile kaydedilmesinin hukuka uygun olmadığı yönünde karar verilerek, adlî sicile kayıt iş- lemi iptal edilmiştir. 30 Yüksek mahkemece onanan bu karara rağmen uygulamada, süregelen anlayış halen devam ettirilmekte olup kanuni boşluktan kaynaklanan fiili bir durum yaratılmaktadır. Söz konusu usul bu şekilde olsa da bu usulün TCK’nın 17. mad- desiyle bağdaştığı söylenemez. Zira kanundaki düzenleme gereği hak mahrumiyetine karar verilebilmesi için Cumhuriyet savcısının talepte bulunması ve mahkeme kararı şartı aranmaktadır. Mevcut düzenle- meler çerçevesinde 17. maddenin uygulanabilmesi için yabancı mah- keme kararlarının Adalet Bakanlığı tarafından doğrudan savcılığa bildirilmesi söz konusu olabileceği gibi savcılık makamının adli sicil kayıtlarına bakması suretiyle de bu bilgilerden haberdar olması müm- kündür. Usul ekonomisi açısından uygun olan yol ise yurt dışından gelen bildirim fişi ve eklerinin doğrudan yetkili savcılığa gönderilme- sidir. Yabancı devlet tarafından bildirilen mahkeme kayıtlarının doğ- rudan adli sicil kurumuna değil; öncelikle yetkili savcılığa iletilmesi halinde bu kayıtlar üzerinde inceleme ve değerlendirme yapan savcı kararın tanınmasının yanında bu tanımaya bağlı olarak hak mahru- miyetinin doğması gerektiği kanısındaysa bu konuda karar verilmek üzere mahkemeden talepte bulunacaktır. Bu usulde savcının talebi üzerine mahkeme hem kararın tanınmasına hem de hak yoksunluğu- na karar verecektir. III. TANIMA İŞLEMİNİN ADLÎ MAKAMLAR YERİNE İDARİ MERCİLER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ SORUNU Adli Sicil Kanunu’nda öngörülen tanıma işleminin adlî makamlar yerine idari merciler tarafından gerçekleştirilmesi ve buna bağlı olarak birtakım hak yoksunluklarının ortaya çıkması hukuk devleti ilkesini belli açılardan zedelemektedir. Zira kişilerin hayatı ve özgürlükleri üzerindeki doğrudan etkisi (kamu hizmetine girme, seçme ve seçil- 30 Söz konusu karar, Danıştay 10. Dairesi’nin 31.12.2012 tarihli ve 2012/2620 E. 2012/7162 K. sayılı kararıyla da onanmıştır. Ekrem Çetintürk, “Yabancı Ülke Mahkemelerince Verilen Mahkûmiyet Kararlarının Adlî Sicile Kaydedilmesi ve Hak Mahrumiyeti Doğurması”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi , Y. 4, Sa. 14, Tem- muz 2013, s. 545.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1