Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

180 Türk Ceza Kanunu’nda Tefecilik Suçu mined in debtor-creditor relationships rather than the legitimacy of usury. Usury, which enables the wealthy to earn beyond measure and pushes debtors into financially tough situations, is prohibited in our country, as well as in many others. Within this scope, in the article 241 of the law no. 5237 Turkish Criminal Code, it is issued that any person who lends money to another person with the intension of earning money will be penalized. In a state of law, the plight and misery of people should not enable any means of informal profit, and this shall never be made possible. In addition to that, because the state lacks the tax income when usury occurs, just like any other financial crimes do; unjust treatment, which happens to take place after the crime, emerges in public realm. In our work, the elements of the usury are examined; solution offers are presented in order to eliminate current flaws and to make the legal campaign accurate and successful. Keywords: Penal Law, Usury, İnterest, Economic Offence, Con- fiscation GİRİŞ Günümüzde yasal açıdan faiz geliri elde edebilecek kişi ya da ku- rumların belirlenebilmesi ve sınırlandırılması ayrı bir önemi haiz hale gelmiştir. 1 Tefecilik sonucunda elde edilen kazanç, faiz ya da başka bir çeşit ivaz yani paranın kullanım bedeli şeklinde ifade edilebilir. Ancak, günümüzde sadece faiz ya da başka bir ad altında kazanç elde edilmesi yürütülen faaliyetin tefecilik olarak nitelendirilmesi için tek başına yeterli olmamakla birlikte, bunun yanında kişinin faiz ya da başka bir ad altında elde etmeye çalıştığı bu kazancı yasal açıdan elde etmeye yetkili olmaması gerekir. Bu bakımdan tefecilik, ülkemizde bir süre yasal bir faaliyet olan ikrazatçılığın kanunda öngörülen şartları- na sahip olmadan, yetkili makamlardan izin alınmadan ve kanuna aykırı şekilde yapılması şeklinde tanımlanabilir. 2 Kamu düzenini ve toplumsal yaşamı olumsuz yönde etkileyen te- fecilik fiilinin suç olarak düzenlenmesi ihtiyacı Türk hukukunda ilk kez 1933 yılında yasal karşılığını bulmuştur. Fakat 765 sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde tefecilik fiili esas itibariyle ödünç verme niteliğinde kabul edildiğinden 08.06.1933 tarihli 2279 sayılı Ödünç Para 1 Abdulbaki Giyik, Türk Hukukunda Tefecilik Suçu, Adalet Yayınevi, 1. B. , Ankara 2014, s. 6. 2 Ahmet Caner Yenidünya, “Tefecilik Suçu (TCK. m. 241)”. Banka ve Finans Hukuku Dergisi, C. II, S. 6, Y. 2013, s. 4.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1