Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

197 TBB Dergisi 2019 (141) Tayfun GÜN ihlal edilmiş olacağı için özel norm-genel norm ilişkisi nedeniyle 58 TCK’nın 241. maddesi değil, şartları dahilinde faaliyetin ve ihlalin ni- teliğine göre, 6361 sayılı Kanun ya da 6362 sayılı Kanun’un bahsi geçen cezai hükümleri uygulanacaktır. Tefecilik suçu ile içtima ilişkisi açısından değerlendirilmesi ge- reken bir başka suç ise, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 150. mad- desinde düzenlenen izinsiz faaliyette bulunmak suçudur. 5411 sayılı Kanun’un 4/1-c hükmü çerçevesinde bankaların kredi verme işlemle- rini gerçekleştirebilecekleri düzenlenmiş ancak bu faaliyetin icra edil- mesi, aynı Kanun’un 6. ve 10. maddelerinin öngördüğü şekilde kuruluş ve faaliyet izni şartına bağlanmıştır. Gerekli izinler alınmadan banka- cılık faaliyetlerinin yürütülmesi ve dolayısıyla kredi verme işlemleri- nin gerçekleştirilmesi, 5411 sayılı Kanun’un 150. maddesinde suç ola- rak düzenlenmiştir. 5411 sayılı Kanun’un 4/1-c hükmü aynı zamanda tefecilik suçu açısından hukuka uygunluk nedeni teşkil etmektedir. Fakat bankacılık faaliyetinde bulunma suçu, yalnızca bir ya da bir- kaç bankacılık faaliyetinin yapılmasıyla oluşmaz. Bu suçun oluşması bakımından gerçekleştirilen bankacılık işlemlerinin nicelik ve nitelik yani yoğunluk itibariyle banka gibi faaliyet gösterme boyutuna gelip gelmediği her somut olay özelinde değerlendirilmelidir. Zira tefecilik suçu ile izinsiz bankacılık faaliyetinde bulunma suçu arasındaki fark, fiilin sayı ve nitelik yönünden yoğunluğuyla ilgilidir. Bu kapsamda, kazanç sağlamak amacıyla ödünç para verme fiilleri, bankacılık faali- yetinde bulunma yoğunluğuna ulaştı ise, izinsiz bankacılık faaliyetin- de bulunma suçu; aksi halde, tefecilik suçu oluşacaktır. 59 58 Giyik, s. 146. 59 Hakan Karakehya, “İzinsiz Bankacılık Faaliyetinde Bulunma Suçu”, İstanbul Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. LXVI, S. 1, Y. 2008, s. 77-83; Selman Dursun, Ekonomik Suçlar ve Bankacılık Suçları Bağlamında Bankacılık Düzenine Karşı İşlenen Suçlar, Seçkin Yayınevi, 1. B. , Ankara 2006, s. 196-214; İnci, s. 49-50. Bir başka görüşe göre ise: “30.09.1983 tarihli ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 2279 sayılı Kanun’un 17. maddesi hariç olmak üzere yürürlükten kaldırılması, yine 13.12.2012 tarih ve 28496 sayılı R.G.’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketleri Kanunu’nun 52. maddesiyle 10.06.1985 tarihli 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun ve 30.09.1983 tarihli 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ekleriyle beraber yürürlükten kaldırılmış olması, Bankacılık Kanunu’nun m. 150/f.1’de de: “Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın banka gibi faaliyet gösteren ya da mevduat kabul eden … cezalandırılır” şeklinde düzenlemenin mevcudiyeti ve kazanç elde

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1