Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

22 İnancını Açıklamama Hakkı Açısından Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartlarındaki Din Hanesi mun mutlak karakteriyle karşı karşıya kalındığında, forum internumu gözden çıkarmak pahasına özgürlüğün devlet düzenlemelerine tabi kılınmasını sağlayacak yargısal pratik geliştirilmiştir.” 32 Sonuç olarak, İHAM’ın inancını açıklamama hakkını forum internumun parçası ola- rak tanımış olması olumlu bir adım olsa da, forum internuma müdaha- lelerin meşruluğuna dair yaklaşımı bu noktada eleştiriye açıktır. II. AYM’nin İnancını Açıklamama Hakkına Dair İçtihadı Bir önceki bölümde ortaya konduğu üzere inancını açıklamaya zorlanmama, İHAS’ta açıkça tanınmış bir hak değildir ve bu nedenle bu hakkın öncelikle varlığının tanınmasında ve ardından kapsamının belirlenmesinde İHAM’ın içtihadı belirleyici olmuştur. Türkiye’deki hukuki durum ilk olarak bu noktada Sözleşme sisteminden farklılaş- maktadır. Gerek halen yürürlükte olan 1982 Anayasası’nda, 33 gerekse 1961 Anayasası’nda, 34 hiç kimsenin inancını açıklamaya zorlamayaca- ğı, anayasal bir yükümlülük olarak açıkça öngörülmektedir. Bunun da ötesinde 1982 Anayasası’nda, olağanüstü yönetim usullerini düzenle- yen 15. maddede, inancını açıklamaya zorlanmama, dokunulmaz ni- telikteki çekirdek haklar arasında yer almaktadır. 35 Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nda, inancını açıklamaya zorlama bir suç olarak düzenlen- miştir. 36 Hukuki durumdaki bu açıklığa rağmen Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) nüfus cüzdanındaki din hanesini anayasaya uygun bulan kararları hukuki argümantasyon açısından tek kelimeyle ilginçtir. Bu bölümde AYM’nin konuya dair yaklaşımı ve kimlik kart- larına dair yeni düzenlemeler, İHAM’ın ortaya koyduğu ilkeler çerçe- vesinde incelenecektir. 32 Paul Taylor, a.g.e., s. 115. 33 1982 Anayasası, madde 24, § 4: “Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz”. 34 1961 Anayasası, madde 19, § 3: “Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kimse, dini inanç ve kanaatle- rinden dolayı kınanamaz”. 35 1982 Anayasası, madde 15, § 2: “ Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hu- kukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkı- na, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, dü- şünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz…”. 36 Türk Ceza Kanunu, madde 115, § 1: “Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiş- tirmeye zorlayan … kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1