Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

216 İrtikâp ve Rüşvet Suçları Bakımından İcbar Karinesinin Ceza Sorumluluğuna Etkisi İcbar sonucunda bireyin iradesinin ortadan kaldırılmasının sebebi, kamu görevlisinin haksız menfaat talebini geri çevirmesinin olumsuz sonuçlarına bireyin katlanma korkusudur. 21 İcbar neticesinde bireyin kendi iradesini belirleyebilme ve kontrol edebilme özgürlüğü ortadan kaldırıldığı için kamu görevlisinin menfaat talebi birey tarafından ka- bul edilmektedir. 22 İrtikâp suçunda icbarın teşvik, telkin boyutunda olmaması, bireyi etkileyebilecek elverişlilikte olması gerekir. 23 Elverişliliğin ne olduğu tanımlanmamış olsa da birey, kamu görevlisine menfaati sağlarken baskıdan kolayca kurtulamayacağı iradesiyle hareket etmeli, kendisini menfaat sağlamaya mecbur hissetmelidir. 24 Zımni icbar olan kamu gö- ile oluşur. Kamu görevlisi açıkladığı istekler yerine getirilmezse mağdurun işini yapmayacağını söylemek suretiyle onu manevi cebir altında bulundurmaktadır. Böyle haksız bir durumla karşılaşan ve haklı işinin kamu görevlisi tarafından ya- pılmayacağı veya geciktirileceği ya da haksız bir muameleye maruz kalacağı en- dişesine kapılan mağdur belli bir şiddete ulaşmış olan bu manevi cebrin etkisiyle ve hakkını elde etmek zorunluluğu karşısında haksız olarak istendiğini bildiği pa- rayı ve sair menfaatleri kamu görevlisine vermekte ya da vaat etmektedir. Burada mağdur meşru zeminde bulunmaktadır”. (CGK. 30.03.2010, 2009/5-167-2010/70) 21 Antolisei, s. 780. 22 Massimo Luigi Ferrante, “I Confini Tra Concussione, İnduzione İndebita e Cor- ruzione: Un’ardua Mappatura”, Università Degli Studi Di Cassino E Del Lazio Meridionale, 2/2015. s. 11; Benzer görüş için ayrıca bkz. Mattevi, s. 18. 23 Carboni, s. 28; Kamu görevlisinin hal ve hareketlerine bağlı olarak ortaya çıkan icbarın bireyi düşündürücü ve sonunda ikna edici olması gerekir. Aksi halde ira- desinin kısıtlanması söz konusu olamaz. Ferrante, s. 13; Benzer görüş için ayrıca bkz. Mattevi, s. 18; Söze bağlı açık icbarın belirlenebilmesi kolay olmasına karşın ima ve telkinle karıştırılabilecek hal ve hareketlere bağlı olan icbarın ispatı olduk- ça zordur. Ancak açık icbar için aranılan yoğunluğun - elverişliliğin örtülü icbar için de somut olayda bulunması gerekir. Antolisei, s. 780; Benzer görüş için ayrıca bkz. Giuseppe Amato, “La Riforma Della Concussione: Concussione e Corruzio- ne Nuovi Ambiti di Responsabilità”, İn Gnosis, 4/2012, s. 50; Yargıtay’da benzer görüşü savunmaktadır. “Manevi cebrin belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması ge- rekir. Mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğ- rudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareket de icbar kavramına dâhildir”. (CGK. 30.03.2010, 2009/5-167, 2010/70). “Kamı görevlisi, haksız tutum ve davranışlara başvurarak karşı tarafın kendisine ya da yönlendi- receği kişilere yarar sağlaması konusunda kendini mecbur hissetmesine yol açmış ise, eylemi icbar suretiyle irtikâp suçunu oluşturabilecektir. İrtikâp suçundan söz edebilmek için mağdurun iradesinin baskı altına alınması gerektiği göz önünde tutulacak, icbar boyutuna varan bir baskı söz konusu olmayıp görevlinin yalnızca telkin, öneri ve teşvik niteliğindeki davranışlarına dayanarak yarar sağlanması durumunda rüşvet suçu gündeme gelecektir”. (CGK. 29.01.2013, 5-1269/26). 24 Özgenç, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s. 25; Benzer görüş için ayrıca bkz. Yaşar/Gökcan/Artuç, s. 7548; Turabi, s. 82; Benzer görüşü savu-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1