Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

239 TBB Dergisi 2019 (141) Cenk AKİL komiserin izniyle yapılmasına karar verilebileceği (İİK m. 297/1, c.2) ve borçlunun bazı tasarruflarının tümüyle yasaklanmış olduğu (İİK m. 297/2) nazara alındığında kanımızca mahcuz malların borçlu ta- rafından kullanımına prensip olarak izin vermek gerekir. Aksi takdir- de özellikle işletmenin yeniden yapılandırılması amacıyla başvurulan konkordatonun başarıya ulaşması güçleşecektir. 62 Doktrinde mevcut hacizlerin hukuki durumu incelenirken borç- lunun üçüncü kişilerdeki para alacaklarının haczi üzerinde de durul- muştur. Mahcuz paranın paraya çevrilmesi (satılması) söz konusu olamayacağından alacaklıların, borçlunun, üçüncü kişilerdeki para alacağını haczettirmeleri ve üçüncü kişiye gönderilen ihbarname ile paranın ödenmesinin istenmesi durumunda söz konusu alacakların alacaklıya ödenmesi gerekir. Zira üçüncü kişilerdeki alacakların haczi icra müdürünün bu konudaki iradesini dışa yansıtmasıyla gerçekleş- mekte ve üçüncü kişiye gönderilen ihbarname “haciz” değil, “muha- faza tedbiri” sayılmaktadır. 63 Başka bir deyişle, haciz işlemi ihbarname gönderilmeden önce gerçekleşmektedir. 64 6) Yasağın Davalara Etkisi Belirtmek gerekir ki, “takip yasağı” adından da anlaşılacağı üze- re sadece “takip”ler bakımından geçerlidir. Buna karşılık, konkordato mühleti içinde kural olarak borçluya karşı dava açılabilir. 65, 66 Bununla 62 Karş. Kale, Öztek-Konkordato Şerhi, m. 294, No. 21. Benzer bir tartışma borçlunun elinde haczedilen yahut üçüncü kişi nezdinde haczedilmekle birlikte borçluya ve- rilmesi gereken para bakımından da yapılmaktadır. Bkz. Pekcanıtez/Erdönmez, s. 100-101. Bu ihtimalde de prensip olarak borçlunun bu parayı konkordato komi- serinin nezareti altında kullanabilmesi gerekir. Ancak, konkordatoya borçlunun mali durumunun iyileştirilmesi ve bu suretle borçlarını ödemesi için değil de, salt borçların tasfiyesi amacıyla başvurulmuş ise, nakit paranın komiserin nezaretinde dahi borçluya kullandırılmaması uygun olur (Pekcanıtez/Erdönmez, s. 101). 63 Kale, Öztek-Konkordato Şerhi, m. 294, No. 23. 64 Pekcanıtez/Erdönmez, s. 100. 65 Postacıoğlu, Konkordato, s. 54; Kuru, İcra IV, s. 3659; Pekcanıtez/Atalay/ Sun- gurtekin Özkan/Özekes, s. 789; Timuçin Muşul, İcra ve İflâs Hukuku, C. II, 6. B., Ankara 2013, s. 1683. Dolayısıyla konkordato mühleti içinde borçlu aleyhine itirazın iptali davası açılabilir veya daha önce açılmış bulunan itirazın iptali dava- sına devam edilebilir. Örneğin: “… (İ)tirazın iptaline dair dava açılmasından son- ra davalıya konkordato mehli verilmesinin bu davanın görülmesine engel teşkil etmemesine…” 11. HD, 14.05.1990, 3647/3861 (e-uyar.com , e.t.: 14.07.2018). 66 İİK m. 294 hükmü sevk edilirken kaynak İsviçre İcra ve İflâs Kanunu’ndan bü- yük ölçüde yararlanılmıştır. Bununla birlikte İsvİİK m. 294/5’te konkordato müh- leti içinde acele haller dışında hukuk davaları ile konkordato alacağına ilişkin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1