Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
270 Önalım Hakkından Feragat ve Hakkı Kullanmaktan Vazgeçme nilik doğuran hak niteliğindedir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, önalım sözleşmesi taraflarının anlaşmasıyla önalım hakkının kaldırıl- ması, ibra sözleşmesinden ziyade ikale sözleşmesi olarak değerlendi- rilmelidir. İkinci olarak, önalım hakkının bir yenilik doğuran hak olması ne- deniyle, hak sahibinin tek taraflı irade açıklamasıyla bu haktan vaz- geçmesi mümkün olmalıdır. 23 Alacak haklarından farklı olarak, yenilik doğuran haklarda hakkın kullanılıp kullanılmayacağı hususunda tek yetkili kişi hak sahibidir. Hak sahibi, hakkı kullanırken muhatabın iş- birliğine ihtiyaç duymazken, haktan feragat etmek için onun olurunu alması gerekmemelidir. Ayrıca hak sahibinin tek taraflı feragati muha- tabın durumunu kötüleştirmeyeceğinden, muhatabın korunması ihti- yacı da yoktur. 24 Nitekim burada önalım hakkı sahibinin şarta bağlı olarak bir yükümlülük altına girdiğinden bahsedilemez. Zira burada söz konusu olan geciktirici şart, malikin taşınmazını satmasıdır. Oysa önalım hakkını tanıyan malik taşınmazını satsa (yani şart gerçekleş- se) bile, önalım hakkı sahibi bu hakkını kullanmak zorunda değildir. Önalım hakkı sahibi, ancak bu hakkı kullandığı takdirde önalım be- delini ödemekle yükümlüdür. 25 Bu nedenle önalım hakkı sahibi nasıl hareketsiz kalarak hakkı sona erdirme imkânına sahipse, tek taraflı bir irade açıklamasıyla da bu haktan vazgeçmesi mümkün olmalıdır. Son olarak, haklı sebeplerin varlığı halinde, önalım hakkı tanıyan malikin tek taraflı irade açıklamasıyla önalım hakkını ortadan kal- dırabilmesi mümkün olmalı mıdır? Bu soruya yanıt vermeden önce, önalım hakkı doğuran sözleşmenin sürekli borç ilişkisi doğurup do- ğurmadığı incelenmelidir. Öğretide savunulan ve özellikle İsviçre Federal Mahkemesi’nce benimsenen görüşe göre, bir borç ilişkisinde karakteristik edimin ifası zamana yayılmış ve bu edimin kapsamı, an- cak ifa süresine bağlı olarak belirlenebiliyorsa, yani ifa süresi arttıkça, karakteristik edimin toplam miktarı da artış gösteriyorsa, bir sürekli 23 Buz, s. 422 vd.; Meliha Sermin Paksoy, Zamanaşımından Feragat, İstanbul 2012, s. 12. 24 Buz, s. 422 vd. 25 Bu nedenle doktrinde çeşitli yazarlar önalım hakkı doğuran sözleşmeyi “çift şarta bağlı satış” olarak nitelendirmektedirler: Bkz. Meier-Hayoz, BK ZGB, art. 681, n. 46 vd.; Taman Şıpka, s. 25.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1