Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

277 TBB Dergisi 2019 (141) Pınar ALTINOK ORMANCI lım hakkından feragat etmek isteyen paydaşı düşünmeye sevk etmek ve onu korumak amacıyla getirilmiştir. Resmi şekil şartını yerine getir- mekle görevli memur, önalım hakkından feragat etmek isteyen payda- şa, feragatin kesin bir işlem olduğunu ve yakında gerçekleşmesi öngö- rülen bir önalım olayı varsa bile, bundan bağımsız olarak ileriye etkili tüm satışlarda sonuç doğuracağını açıklamakla yükümlüdür. 45 Oysa Türk doktrininde, yasal önalım hakkından feragat için TMK md. 733/2’de yer alan resmi şekil şartına bağlı bir sözleşme yapılması zorunluluğu, pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. Öncelikle, yukarıda da ifade edildiği üzere, bir yenilik doğuran hak olan yasal önalım hak- kından, tek taraflı olarak feragat edilebilmesi gerektiği ileri sürülmüş- tür. Buna göre, feragat için bir sözleşmenin aranması, ancak karşı tara- fın korunması gereken bir menfaati olsaydı gerekli olurdu. 46 Feragatin sözleşme ile yapılması arandığında, feragat edenin tek taraflı irade açıklaması sonuç doğurmayacak, üstelik muhatabın susması da zımni kabul olarak değerlendirilemeyecektir. Zira TMK md. 733/II hükmü- ne göre, feragat sözleşmesi resmi şekilde yapılmalı, dolayısıyla her iki taraf iradelerini açıkça beyan etmelidir. 47 Türk doktrininde TMK md. 733 hükmünü eleştiren bir başka görüşe göre ise, yasal önalım hak- kının kaldırılmasına ilişkin anlaşma sadece taraflar arasında geçerli olmak üzere yapıldığında şekilsiz olarak dahi yapılabilmeli, ancak fe- ragatin üçüncü kişileri bağlaması amaçladığında, yani şerh yapılması gereken hallerde sözleşmede resmi şekil şartına uyulmalıdır. 48 Kanaatimizce de yasal önalım hakkının bir yenilik doğuran hak ol- ması nedeniyle, tek taraflı irade açıklamasıyla bu haktan feragat müm- kün olmalıdır. Ancak de lege lata , TMK md. 733/II ve TMK md. 731/ II karşısında bunun mümkün olmadığı açıktır. 49 Söz konusu hüküm gereği ancak feragat eden paydaş ve muhatapları arasında resmi şekil- de yapılan bir sözleşme ile yasal önalım hakkından feragat edilebile- 45 Steinauer, Renonciation, s. 107, 108. 46 Buz, s. 434. 47 Buz, s. 434. 48 Gümüş, Şerhler, s. 146. Belirtmek gerekir ki yazar, bu görüşünün de lege lata (TMK 733/II karşısında) kabulünün mümkün olmadığını da ifade etmektedir. 49 Buz’a göre ise, TMK md. 733/II, feragatin tek taraflı beyanla yapılması yolunu kapatmamaktadır. TMK 733/II hükmü, ancak taraflar sözleşme ile yasal önalım hakkından feragat etmeyi tercih ettikleri takdirde uygulama alanı bulur. Bu hu- susta daha ayrıntılı bilgi için bkz. Buz, s. 435.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1