Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı
330 Bir Anglo – Amerikan Hukuku Müessesesi Olarak Cezalandırıcı Tazminatın ... 2. İngiliz Hukukunda Cezalandırıcı Tazminat İngiliz hukukunda cezalandırıcı tazminat doktrinin ilk olarak ne zaman doğduğuna ilişkin çeşitli teoriler 8 bulunsa da, cezalandırıcı taz- minat [exemplary damages] terimi ilk kez 1763 yılında Huckle v. Mo- ney 9 davasında kuramsal anlamda kullanılmıştır. 10 Söz konusu davada davacı Huckle’ın evine “The North Briton” adlı gazetenin 45. sayınının basımdan sorumlu olduğu iddiası ile Kral 3. George’a bağlı memur- lar tarafından yasa dışı olarak girilmiş, evinde araştırma yapılmış ve yine kendi evinde 6 saat alıkonmuştur. Davacı Huckle’ın söz konusu derginin basımı ile bir ilgisinin olmadığının anlaşılması sonrasında, Huckle’ın gerçek zararının 20 £ olmasına karşın mahkemece Huckle le- hine 300 £ ibret tazminatı [exemplary damages] ödenmesine karar ve- failin cezalandırılacak faili gelecekteki suçlardan alıkoymaktadır. “Genel önleme” teorisi ise cezanın amacını koruma olarak kabul etmektedir. Ancak buradaki ko- ruma faile değil topluma yöneliktir. Suç karşılığında ceza verileceğini ve suçlula- rın cezalandırıldığını bilmek toplumu suç işlemekten alıkoyar. Toplumda birçok kişi yasaları ihlal etme eğilimi ve güdülerini bu arzularını yasaları ihlal ederek tatmin edenlerin ödedikleri ağır bedelleri görerek bastırır ve suç işlemekten ken- dilerini alıkoyarlar. Bu konuda ayrıntılı açıklamalar için bkz. Nur Centel/Hamide Zafer/Özlem Çakmut, Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul 2005, s.547 vd. 8 Cezalandırıcı tazminatı İngiliz hukukunda doğuşunu açıklayan ilk teoriye göre, cezalandırıcı tazminatın temeli mahkemelerin jüri kararlarını denetlemesi ile or- taya çıkmıştır. Söz konusu teoriye göre, henüz içtihat hukukunun oluşmadığı 13. yüzyıl ve sonrasında jüri kararları mahkeme tarafından denetlenememekteydi. Ancak 17. yüzyıl ortalarına doğru vücut bütünlüğüne verilen zararlara ilişkin tazminat davalarında jüri kararları denetlenmeye başlamıştır. Mahkemelerin yaptıkları denetimde zararları aşan tazminatlara ilişkin çekinceleri olmuştur. Söz konusu teori mahkemelerin aşan kısım için jüri kararlarını bozmaktansa aşan kıs- mı cezalandırma olarak nitelendirmeye başladıklarını ve cezalandırıcı tazminatın bu şekilde ortaya çıktığını ileri sürmektedir. Bir diğer teori ise jürinin zararı aşan tazminatı davacının yaşadığı manevi tazminat için hükmettiğini ve cezalandırı- cı tazminatın bu şekilde ortaya çıktığını ileri sürmektedir. Nihayet bu konudaki bir diğer teori ise, common law’da suçluların malvarlığına karşı işlenen suçlar- da daha ağır cezalara mahkûm edildiklerini ve fakat kişi haklarına karşı işlenen suçlarda verilen cezaların daha hafif olduğunu ve aradaki dengenin cezalandırıcı tazminat ile sağlandığını ve cezalandırıcı tazminatın bu şekilde doğduğunu ileri sürmektedir. Söz konusu teoriler hakkında ayrıntılı açıklamalar için bkz. Walter/ Plein, s. 369-371; James B. Sales/Kenneth B. Cole, “Punitive Damages: A Relic That Has Outlived Its Origins”, Vanderbilt L. Rev., 1984, Vol. 37, I. 5, s. 1117- 1175, s. 1120-1122; James B Sales, “ The Emergence of Punitive Damages in Product Lia- bility Actions: A Further Assault on the Citadel”, St. Mary’s Law Journal, 1983, Vol. 14, I. 2, s. 351- 405, s. 354-355. 9 Huckle v. Money 2 Wils. 205, 95 Eng. Rep. 768 (C. P. 1763). http://swarb.co.uk/ huckle-v-money-1763/ [son yararlanma tarihi: 12.05.2016]. 10 Walter/Plein, s. 371; Sales/Cole, s. 1120; Owen, s. 369.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1