Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

34 İnancını Açıklamama Hakkı Açısından Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartlarındaki Din Hanesi ruşturması sırasında, mezhebi ile ilgili sorular sorulmasıdır. 62 AYM, değerlendirmesinde ilk olarak başvurucunun ifadesinin, ayrımcılık yaptığı iddiasıyla açılmış bir soruşturma kapsamında alındığını belirt- miştir. AYM ayrıca bakanlık müfettişlerinin, okulda gerçekleştiği ileri sürülen ayrımcı uygulamaları ve bunların temelini soruşturduklarının altını çizmiştir. AYM’ye göre “bu nitelikteki bir soruşturmada olayın aydınlığa kavuşturulması amacıyla, ilgililere, mezheplerine ilişkin sorular sorulması makul karşılanabilir bir durumdur.” İkinci olarak, “mezheplerine ilişkin soruların, başvurucunun temel hakkına müda- hale edecek şekilde yayıldığı ve soruşturmanın amacı dışında kullanıl- dığı” başvurucu tarafından iddia edilmemiştir. Son olarak, soruşturma neticesinde, başvurucu hakkında bir idari yaptırım kararı uygulanma- mıştır. AYM, bu argümanlara dayanarak, başvurucunun mağdur sıfatı taşımadığını belirterek, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun bularak kabul edilemezlik kararı vermiştir. 63 İlk olarak bu kararda da AYM’nin hukuki sorunu ortaya koyuş şek- lindeki bir hatayı vurgulamak gerekir. AYM, hukuki sorunu, kimsenin inancını açıklamaya zorlanamayacağını düzenleyen Anayasa’nın din ve vicdan hürriyeti başlıklı 24. maddesi kapsamında değil, özel haya- tın gizliliği kapsamında incelemiştir. 64 Oysa bir soruşturma sırasında, kişiye mezhebinin sorulması, onu inancını açıklamaya yönelten açık bir zorlama teşkil eder. Bireyin inancına dair bilgiler, aynı zamanda özel yaşam hakkı bağlamında mahremiyet hakkının koruması altında yer alsa da, inancı- nı açıklamaya zorlama yasağı, konuyu spesifik olarak düzenleyen özel norm niteliğiyle, genel nitelikteki özel yaşam hakkı karşısında uygulama önceliğine sahiptir. Olay, inancını açıklamama hakkı kapsamında değerlendirildiğin- de, hakkın ihlal edildiği açık bir hal alır. Nitekim bu husus, karara mu- halif kalan iki üye tarafından da ortaya konmuştur. Muhalif üyelere göre, her ne kadar soruşturmanın amacı başvurucunun dini görüşleri- ni ve mezhebini sorgulamak olmasa da, böyle bir bilginin soruşturma raporunda sunulması başvurucunun dini inancı ve mezhebinin “do- laylı” ifşası sonucunu doğurur. İnancını zorlamama hakkına yönelik 62 AYM, Suat Özcan Başvurusu, 2014/12522, 8.11.2017, § 11, www.anayasa.gov.tr. 63 Ibid, § 28-34. 64 Ibid, § 26.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1