Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

378 Borca Katılma Sözleşmesi mından ehliyet ve eş rızası gibi iki kriter sunmaktadır. Böylece gerçek kişi olarak şahsi teminat söz konusu olabilecek ve bu tip diğer sözleş- melerde de kapsayıcı olacağı belirtilmektedir. İşte burada esas nokta karşımıza çıkmakta ve kanun koyucunun amacı anlaşılmaktadır; şahsi teminat Roma Hukukundan bu yana günümüze değişik boyutlarıyla çıkmış olsa bile kefaletin ağır sonuçlara yol açan bir kurum olmasın- dan dolayı kanun bunu sıkı şekil şartları altında düzenlemiştir. Yani hem teminat vereni hem de teminat alanı koruman amaçtır. Böylece bu kapsamda başkaca yapılan sözleşmeler denetim altına alınmıştır. 38 Belirtmek gerekir ki kefalet sözleşmesi TBK m. 581 vd hükümle- rinde düzenlenmiştir. Koşulları ise TBK m.582 vd hükümlerinde sayıl- mıştır. İlk olarak kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için ku- rulabileceği gibi gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade edebi- lecek bir kefalet sözleşmesi de yapılabileceğinden bahsedilmiştir. Bu noktada borca katılma sözleşmesinin de aynı biçimde yapılabileceğini söylemek gerekir mi ya da borca katılma sözleşmesi sadece mevcut ve geçerli bir borç için mi yapılabilecektir bir tartışma konusu olacaktır. Ayrıca borca katılmanın kefalet sözleşmesinden ayrılması gerektiği hem kanunun sözü hem de her iki anlaşmanın özü gereği bir çelişki yaratabilir. Aksi halde borca katılma katı bir bağlayıcılık yaratacak ve borca katılanın alacaklı tarafından sıkıştırılmasına sebep olacaktır. Şekil şartı olarak düzenlenen TBK m.583 de yazılı şekilde yapıl- madıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi be- lirtilmedikçe geçerli olmayacağından bahsedilmiştir. Borca katılma sözleşmesinde de bu aynı şart aranmalı mıdır, aranırsa ne gibi sonuç- lar ortaya çıkaracaktır? Esasen borca katılma sözleşmesi hem belirlilik hem de güvenilirlik bakımından yazılı şekle tabi olmalıdır. Ayrıca usul hukuku kuralları düşünüldüğüne ispat kuralları gereği bir yazılı bel- geye dayanması oldukça tutarlı bulunabilir. İşlem hayatında kişilerin teminat usullerinin aynı şekil kurallarına tabi olması hem borcun nite- liğini korumaya hem de aynı amaca hizmet etmeleri ve denetime tabi tutulmaları açısından faydalı olabilir. Kısaca garanti sözleşmesi gibi bir teminat sözleşmesi olan borca katılma sözleşmesi de, kefaletin tâbi 38 Turan Başara, s.421-422; Tandoğan, Özel Borç İlişkileri, s . 702; Özen, s. 12; Şener, s. 1285; Oğuzman/Öz, s. 608.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1