Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

399 TBB Dergisi 2019 (141) Hasibe Sena AKKIŞLA Sonuç itibarıyla, borçtan kurtarma amaçlı borca katılma sözleşme- si, alacaklıya talep hakkı veren, tam üçüncü şahıs yararına sözleşme niteliğindeki bir borçtan kurtarma vaadidir. Bu tür borca katılma da, alacaklı lehine aynı içerikte yeni bir alacak hakkı meydana getirmesi, birden fazla borçlunun varlığı, borçlulardan birinin ifasıyla diğerinin de borçtan kurtulacak olması sebebiyle, borca katılmanın tüm unsurla- rını taşıdığı için, bu sözleşme bir borca katılma sözleşmesidir. Borca katılma ile borcun nakli birbirinden bağımsız iki ayrı huku- ki kurumdur. Borcun naklinde borç, bir borçludan diğerine geçerken, borçtan kurtarma amaçlı borca katılmada borca katılan ilk borçlunun borcunu devralmamakta, alacaklıya karşı, tam üçüncü şahıs yararı- na sözleşmeyle yeni bir borç altına girmektedir. Diğer yandan bor- cun naklinde alacaklı, eski borçluya karşı sahip olduğu alacak hakkı üzerinde, doğrudan bir etkide bulunduğu için, alacaklı açısından bir tasarruf işlemi niteliği taşımaktadır. 81 Borçtan kurtarma amaçlı borca katılma ise, hiçbir şekilde tasarruf işlemi niteliğine sahip bulunmayan, saf bir borçlanma işlemidir. Borcun naklinde, borç içeriği itibarıyla hiçbir değişikliğe uğra- maksızın eski borçludan yenisine geçmektedir. Bu bağlamda borcun hukuki sebebi de değişmemektedir. Borca katılma sözleşmesinin ise kendine ait bir hukuki sebebi bulunmaktadır. Bu hukuki sebep, taraf- lar arasındaki borçtan kurtarma vaadi sözleşmesinin içeriğine göre belirlenir. Borcun içeriğindeki bu özdeşliğin sonucu olarak, yeni borç- lu, borç ilişkisindeki tüm def’ileri alacaklıya karşı ileri sürebilecek, aksi kararlaştırılmadığı sürece eski borçlunun ileri sürebileceği şahsi def’ileri iddia edemez. Borcun nakli, bu anlamda kendisinden önce gelen borcun iç yükleniminden soyut bir borçlanma bir tasarruf işle- midir. Hâlbuki borçtan kurtarma amaçlı borca katılma, sebebe bağlı bir borçlanma işlemi niteliğini taşımaktadır. Ayrıca, borca katılanın ilk borçlunun sahip olduğu defi haklarından yararlanması, borcun nakli- nin aksine, borcu devralmasında değil, borca katılma sözleşmesinden doğan borcun feriliğinden kaynaklanır. 82 81 Eren, Genel, s. 1199. 82 Burada ileri sürülebilecek def’ilerin içine hem dar anlamda defiler, hem de itiraz- lar girmektedir. Bununla birlikte, borcu devralan, eski borçlu ile arasında akdet- miş olduğu borcun iç yüklenimi sözleşmesinden doğan def’ileri alacaklıya karşı ileri süremez, Altay, s.111.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1