Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

401 TBB Dergisi 2019 (141) Hasibe Sena AKKIŞLA Belirtmek gerekir ki, her bir müteselsil borçlunun birbirinden ba- ğımsız yükümlülüğü ortaya çıkmakta ise de bu borçlar, müteselsil borçluluk ilkeleri çerçevesinde birbirleriye bağlantı içerisindedir. Bi- rinden bağımsız müteselsil borçlar arasındaki bu bağlantı, müteselsil borçların alacaklıyı tatmin etme ortak amacına yönelmiş olmasından, yani ifa amacının aynı olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu olarak, ilk borcun ifa veya takas yoluyla alacaklıyı tatmin edecek şe- kilde sona ermesi katılma yoluyla ortaya çıkan borcu da sona erdirici etki doğurur. 85 Borca katılan ile ilk borçlu arasında teselsül ilişkisi bulunduğun- dan, müteselsil borçluluğa ilişkin TBK’nın 165. maddesi uygulanacak ve borca katılan ilk borçlunun kusur ve temerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulamayacaktır. Çünkü müteselsil borçlulardan biri dav- ranışlarıyla diğerinin durumunu ağırlaştıramaz. Borca katılmada ilk borçlunun yükümlülüğü devam edeceğinden, katılma konusu borç için verilen teminatlar da sona ermez. 86 B. BORCA KATILANIN İLK BORCUN GEÇERSİZLİĞİ SEBEBİYLE ALACAKLIYA KARŞI İLERİ SÜREBİLECEĞİ DEFİLER Borca katılma kuruluş anı itibariyle fer’i nitelik taşıdığından ve borca katılanın sorumluluğunun doğumu mevcut ve geçerli bir asıl borcun varlığına bağlı olduğundan, borca katılan alacaklıya karşı, katılma anında ilk borçlunun, borcun geçerliliğine ilişkin olarak ileri sürebileceği def’i ve itirazları ileri sürebilir. Şu halde borca katılan, ka- tılma konusu borcun ifa, takas veya ibra gibi sebeplerle sona erdiğini ileri sürebilir. Aynı şekilde borca katılan, katılma konusu olan borcu doğuran sözleşme konusunun imkânsız veya kanuna ya da ahlâka ğurmakta ve alacaklıya doğrudan borca katılana başvurabilme imkânı sağlamak- tadır. Alacaklının doğrudan borca katılana başvurması halinde, borca katılan ilk borçlunun varlığını ileri sürerek borcun ifasından kaçınamaz. Aynı şekilde borca katılan, borcun tamamının ifasını talep eden alacaklıya karşı kendisinin borcun yalnızca bir kısmından sorumlu olduğunu ileri süremez; Şener, s. 1304; Altay, s. 183-184; Turan Başara,,s. 419-447. 85 Özen, s. 10-12; Tandoğan, Özel Borç İlişkileri, s . 702; Şener, s. 1305; Develioğlu, s. 307. 86 Şener, s. 1306; Tunçomağ, s. 1124;Develioğlu, s. 306, dn. 53; Altay, s. 196; Tando- ğan, Özel Borç İlişkileri s. 704; Özen, s. 13.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1