Türkiye Barolar Birliği Dergisi 141.Sayı

444 Arsa Sahibinin Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Dönmesinin Yükleniciden Arsa Payı zenginleşme davasında, yüklenicinin zamanaşımı def’înde bulunması olasıdır. Bu tür bir savunmanın kabul edilip edilmeyeceği hususunda kanaate varmak için, TBK m. 82’de geçen “zenginleşmenin gerçekleştiği tarih” ve “hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarih” ifade- leri yorumlanmalıdır. Kanaatimizce konumuz özelinde, öncelikle “zenginleşmenin gerçek- leştiği tarih” ifadesi amaçsal yorum ilkelerine dayanılarak alıcı-üçüncü kişi lehine esnek bir şekilde yorumlanmalıdır. Aksi hâlde yüklenicinin kendi haksız davranışı sonucu def’î hakkı sahibi olması sonucuna yol açılır. Böylece zenginleşme anı, arsa maliki tarafından açılan tapu sicili- nin düzeltilmesi davasının kesinleştiği an olarak kabul edilmelidir. Bu du- rumda yükleniciden arsa payı ya da kat irtifakı tapusu devralan alıcı- üçüncü kişilerin, tapuyu devraldıkları anın üzerinden on yıl geçse de, yüklenicinin yapacağı zamanaşımı savunması kabul edilmeyecektir. İkinci olarak “hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarih” de yine arsa maliki tarafından açılan tapu sicilinin düzeltilmesi davasının kesin- leştiği an olarak kabul edilmelidir. Zira bu dava neticesinde taşınmazın mülkiyetini kaybeden alıcı-üçüncü kişi, bu tarihte satış bedelini geri isteme hakkının olduğunu da öğrenmektedir. Dolayısıyla arsa maliki tarafından açılan tapu sicilinin düzeltilmesi davasına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren iki yılın geçmesi ile birlikte, alıcı- üçüncü kişinin sebepsiz zenginleşmeden doğan talebi zamanaşımına uğrayacaktır. Bir diğer husus da yüklenici tarafından bir alıcı-üçüncü kişiye devir yapıldıktan sonra, söz konusu alıcı-üçüncü kişinin de başka bir alıcı-üçüncü kişiye devir yapmasıdır. Daha önce belirttiğimiz üzere uygulamada arsa maliki tarafından açılan tapu sicilinin düzeltilmesi davalarında, yüklenicinin devir yaptığı alıcı-üçüncü kişiden tapu dev- ralan sonraki üçüncü kişilerinden de iyiniyetli sayılmayacağı ve iade ile yükümlü olacağı kabul edilmektedir. Bu noktada söz konusu alıcı- üçüncü kişilerin yükleniciye başvurmalarının mümkün olmadığı, on- ların ancak kendilerine devri gerçekleştiren satıcı-önceki üçüncü kişi- ye sebepsiz zenginleşme talebi ile başvurması gerektiği düşünülebilir. Ancak bu şekilde herkesin kendi selefine başvuracağı kabul edilirse, örneğin yirmi yıl gibi bir süreçteki tüm cüz’î haleflerin açacağı dava- lar sonucunda en son yükleniciden ilk tapuyu avans niteliğinde alan alıcı-üçüncü kişi yine yükleniciye sebepsiz zenginleşme davası aça-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1