Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

113 TBB Dergisi 2019 (142) Recep DOĞAN nun, doğal yoldan vücuttan atılmasının beklenilmesi halinde kâğıdın veya uyuşturucunun bozulması ve delil olma niteliğinin ortadan kalk- ması söz konusu ise, cerrahi müdahale ile bu kâğıdın veya uyuştu- rucunun mideden çıkarılması mümkündür. Bu durumda yapılacak müdahale, müdahalenin olağan riskleri dışında şüphelinin sağlığı için ayrıca bir risk veya tehlike içermemelidir. 60 5- Oranlılık ve ikincillik ilkesine uygun davranılmalıdır Tüm koruma tedbirlerinde olduğu gibi, beden muayenesi ve örnek alınması sonucunda elde edilecek fayda ile kişinin vücut bütünlüğüne müdahale edilmesi suretiyle oluşabilecek muhtemel zarar veya zarar tehlikesi arasında bir ölçü olmalıdır. Elde edilecek faydanın daha fazla olması halinde müdahale yapılmalıdır. Ayrıca ikincillik ilkesi uyarınca, muayene veya örnek alma dışında başka yöntemler ile aynı delilin elde edilmesi mümkün bulunmamalıdır. Kişinin vücut bütünlüğüne doku- nulmaksızın aynı delil elde edilebiliyorsa ya da nitelik olarak daha hafif olan başka bir tedbirin uygulanması suretiyle aynı sonuca ulaşılması mümkün ise muayene ve örnek alma tedbirine başvurulmamalıdır. Bu husus her olayın somut özelliklerine göre ayrı ayrı tespit edilmelidir. 61 Örneğin, hemofili, kanın pıhtılaşmasının gecikmesi, hastalığı olan bir kimseden kan alınması, kanamanın durdurulamaması sebebiyle onun sağlığına zarar verebilir. Bu tür durumlarda dışkı, idrar ve tükürük ör- neğinin alınması suretiyle aynı sonuç elde edilebiliyorsa bu yöntemler tercih edilmelidir. 62 Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Jalloh v. Germany kararında, şüphelinin midesinde bulunduğu düşünülen uyuşturucu maddeyi çıkarmak için şüphelinin rızası hilafına kustu- rucu madde vermek ve ardından midesine sonda indirmek suretiyle 60 Yenisey/ Nuhoğlu, s.655. 61 Yargıtay 10. CD.’nin 07.12.2016 tarih ve 2016/3445 E. , 2016/4053 K. sayılı kararı 01.06.2015 tarihli olay, yakalama, Cumhuriyet savcısı görüşme, muhafaza altına alma ve tartı tutanağına göre sanığın gözlerinde kızarıklık olduğu, aşırı terlediği ve sağa sola tedirgin hareketlerle bakınarak hızlı bir şekilde ilerlediğinin görül- mesi üzerine şahsın midesinde uyuşturucu madde taşıdığına dair yoğun şüphe oluştuğunun belirlendiği ve sanığın durdurulduğu, bu aşamadan sonra sanığın midesinde uyuşturucu madde taşıdığını beyan edip etmemesinin sonuca etkili olmadığı, CMK’nın 75. maddesi kapsamında iç beden muayenesi yapılması şart- larının oluştuğu, bu itibarla kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görülmemiştir. 62 Güngör/Bakşi, s.66.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1